MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I.Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;Sanık müdafiinin, sanık hakkında verilen beraat kararı nedeniyle lehine vekalet ücreti hükmedilmemesini temyiz konusu yaptığı, hükmün gerekçesine yönelik bir temyizin bulunmadığı anlaşılmakla yapılan sınırlı incelemede; Beraat eden ve kendisini müdafii ile temsil ettiren sanık ... yararına karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık ... ile ilgili hüküm fıkrasına "Beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık ... lehine, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.200 TL vekalet ücretine hükmedilmesine” ibaresi yazılmak suretiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II.Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;1-Müştekiye ait beyaz renkte Kartal marka aracın 04/09/2008 günü Cağaloğlu semtinde çalınmasından bir gün sonra Balat'ta kapıları açık ve düz kontak halde, kelebek camı kırık şekilde bulunduğu, 14/09/2008 günü sanık ...'ın da beyaz renkte Kartal marka başka bir aracı çalmaya teşebbüs ederken yakalandığı ve ifadelerinde sanık ... ile diğer sanıkların yakalanmadan 10 gün önce beyaz renkte Kartal marka araç ile yanına geldiklerini, suç işlemek için dolaştıklarını ve aracı ... ilçesinde terkettiklerini beyan ettiği, sanık ...'ın aşamalarda suçlamaları kabul etmediği, ancak 02/03/2010 tarihli talimat ifadesinde diğer sanıklarla araç çaldığını, kapısını plastik cisimle açtıklarını ve aracı ... terkettiklerini beyan ettiği, ancak 15/06/2010 tarihli talimat ifadesinde ise suçlamayı kabul etmeyerek başka oto hırsızlıkları ile karıştırdığını söylediğinin anlaşılması karşısında; sanık ...'ın oluşa uymayan beyanları aksine müştekiye ait aracın camı kırık şekilde bulunması da gözetilerek, sanıklara müştekinin aracı gösterilip beyanlarında geçen araç olup olmadığı sorulmadan ve müştekinin Balat'ta bulunan aracının sanıkların ... terkettiklerini söyledikleri çalıntı araç olduğuna dair kanıtların neler olduğu gösterilip değerlendirilmeden eksik inceleme sonucu hükümlülük kararı verilmesi, 2-Kabule göre; a)Müştekinin kilitleyerek parkettiği aracının kelebek camı kırılıp düz kontak yapılarak çalındığının anlaşılması karşısında, eylemin 5237 sayılı TCK'nin 142/1-b. mddesinde yazılı suçu oluşturmasına karşın aynı kanunun 142/1-e. maddesi uyarınca, yazılı şekilde hüküm kurulması,b)Sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 142/2-d maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı halde, ek savunma hakkı tanınmadan aynı Kanun'un 142/1-e. maddesi ile hüküm kurulmak suretiyle, 5271 sayılı CMK'nın 226. maddesine aykırı davranılması,c)Dosya kapsamı, müşteki beyanları ve sanıkların savunmalarına göre, eylemin gece işlendiği yolunda delillerin neler olduğu kararda gösterilmeden, 5237 sayılı TCK'nin 143. maddesinin uygulanması,d)Sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesi uygulamasında (a,b,d,e) ve c bendindeki kendi altsoyu dışındaki kişiler üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun hükmolunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, (c) bendindeki kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından yoksunluğun ise, koşullu salıverilmesine kadar devam edeceğine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 15/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.