Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 996 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 29671 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem ve ihbar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, davacının halen ihale makamı olan ...'da çalışmaya devam ettiğini, ihale süresinin sona ermesi ile belirli süreli olan iş sözleşmesinin sona erdiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece davalı şirketin ... şirketi ile yaptığı sözleşmenin süresinin sona ermesi ve yeni dönem için ihalenin kazanılmamış olması sebebiyle yazılı fesih bildiriminde bulunmaksızın ve işçilere herhangi bir ödeme yapmaksızın işyerinden ayrıldığı, davacıya ... şirketindeki işin dışında başka bir işyerinde herhangi bir iş önerisinde bulunulmadığı, işçinin o güne kadarki hak ve borçlarıyla ihaleyi yeni üstlenen şirkete devredildiğine ilişkin davalı şirket, işi yeni üstlenen şirket ve davacı arasında düzenlenmiş herhangi bir devir sözleşmesinin olmadığının anlaşıldığı; davalı İtemsan şirketinin ihale süresinin dolmasıyla işyerinden ayrılarak davacının iş sözleşmesini eylemli olarak sonlandırdığı ve herhangi bir devir sözleşmesi bulunmadığından davacının ihaleyi kazanan yeni şirketin işçisi olarak çalışmaya devam etmesinin yeni bir iş sözleşmesi niteliğinde olduğu gerekçesiyle iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız feshedildiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, iş sözleşmesinin feshedilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.Davalı alt işveren ile ihbar olunan asıl işveren ...... arasında bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu dosya içeriği ile sabittir. İşyerinin tamamının veya bir bölümünün hukuki bir işleme dayalı olarak başka birine devri, işyeri devri olarak tanımlanabilir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 6. maddesinde, işyerinin bir bütün olarak veya bir bölümünün hukuki bir işleme dayalı olarak başkasına devri halinde mevcut iş sözleşmelerinin devralana geçeceği düzenlenmiştir. Bu anlatıma göre, alt işverence asıl işverenden alınan iş kapsamında faaliyetini yürüttüğü işyerinin tamamen başka bir işverene devri 4857 sayılı Kanun’un 6. maddesi kapsamında işyeri devri niteliğindedir.Alt işverenlerin değişmesi uygulamada en yaygın biçimde, süresi sona eren alt işverenin işyerinden ayrılması ve işçilerin yeni alt işverene nezdinde çalışmaya devam etmeleri şeklinde gerçekleşmektedir. Bu eylemli durumun işyeri devri niteliğinde olup olmadığının tespiti ile hukuki sonuçlarının belirlenmesi önemlidir. Alt işverenlerin değişiminde olması gereken, süresi sona eren alt işverenin işyerinden ayrılması anında işçilerini de beraberinde başka işyerlerine götürmesi veya iş sözleşmelerinin sona erdirilmesidir. Bunun tersine alt işveren işçilerinin alt işverenin işyerinden ayrılmasına rağmen yeni alt işveren yanında aynı şekilde çalışmayı sürdürmeleri alt işverenler arasında 4857 sayılı Kanun’un 6. maddesi anlamında bir işyeri devrinin kabulünü gerektirir. Devralan işverenin devam eden iş sözleşmelerini devraldığı 4857 sayılı Kanun’un 6. maddesinde açıklanmıştır.Dosya içeriğine göre, davalı ile ihbar olunan ...... arasında, temizlik hizmet alımına ilişkin sözleşme bulunmaktadır. 01.11.2010 tarihinden itibaren yeni ihaleyi dava dışı ...’nin aldığı da uyuşmazlık dışıdır. ... kayıtlarına göre, davacı, ihaleyi yeni alan şirkette 01.01.2011 tarihinde işe başlamış, yine ... kayıtlarında davalı şirket tarafından 31.12.2010 tarihinde çıkışı yapılmıştır.Somut olayda, davacı yeni alt işveren nezdinde işe başladığından iş sözleşmesi devam etmektedir. Davalı şirket tarafından gerçekleştirilen fesih, hukuken hüküm ifade eder nitelikte değildir. İşçi aynı işi yapmaya devam etmektedir. İş ilişkisi sona ermediğinden, feshe bağlı haklar olan ihbar ve kıdem tazminatı talep edilemez. Söz konusu isteklerin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.