MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili; davacının, davalıya ait iş yerinde 01.01.2009-23.05.2011 tarihleri arasında müdür yardımcısı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı olarak feshettiğini, alacak ve tazminatlarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.Davalı vekili, yetki itirazında bulunarak, iş sözleşmesinin işverence haklı olarak feshedildiğini, taleplerinin haksız olduğunu, vardiyalı sistem olup fazla mesaisinin bulunmadığını, bayram çalışması alacağı olmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, yetki ibrazının yerinde olmadığı belirtilerek, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı kanuni süresi içinde taraflar vekilleri temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle iş yerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir.Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İş yerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.Somut olayda, mahkemece, davacının iki haftada bir, haftada altı gün 12:00-22:00 saatleri arasında bir saat ara dinlenmesinin düşülmesiyle günlük dokuz saat, haftada ellidört saat çalıştığı, haftalık dokuz saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiş ise de, davacının iki vardiya halinde haftada altı gün çalıştığı, bir vardiyanın 09:00-17:30 saatleri arasında, diğer vardiyanın ise 13:30-22:00 saatleri arasında olduğu, bir davacı tanığı ve bir davalı tanığınca beyan edilmiştir. Bir davacı tanığı ise ikinci vardiyanın 12:00-22:00 saatleri arası olduğunu beyan etmiştir. Bu durumda, bir davacı ve bir davalı tanığının beyanına göre ikinci vardiyanın 13:30-22:00 saatleri arası olduğu kabul edilerek, fazla çalışma ücreti talebinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.