Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9799 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 34727 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, davacının, davalı işyerinde her yıl 1 Haziran-31 Ekim tarihleri arasında, haftada bir gün tatil yapmak suretiyle, haftanın altı gününde, günün yirmidört saatinde iş yerinden hiç ayrılmaksızın yangın ekibinde çıkacak yangını söndürmek için hazır vaziyette beklemek suretiyle çalışan davacı işçi, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 66. maddesine göre beklediği sürelerin iş süresinden sayılması gerektiğini, toplu iş sözleşmesi hükümleri gereğince haftalık kırkbeş saati aşan fazla çalışmaları karşılığının % 75 zamlı ücretleri üzerinden ödenmesi gerektiği halde, ödemelerin tam yapılmadığını belirterek, fazla mesai ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacağının tahsilini talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının tüm haklarının toplu iş sözleşmesi ve kanuni düzenlemelere göre tam olarak ödendiğini ifade ederek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, istekler kısmen hüküm altına alınmıştır.Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe:Fazla mesai ve genel tatil günlerine dair çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle iş yerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. İmzalı ücret bordrolarında bu çalışmaların karşılığı olan ücretlerin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığı ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma ve genel tatil alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her ./.. türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazı kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Dosya içeriğine göre davacının davalı iş yerinde yangın ekibinde çalıştığı ve yangın sezonunda iş yerinde yirmidört saat beklemek sureti ile görev yaptığı anlaşılmaktadır. Davacının üyesi olduğu sendika ile davalı arasında imzalan Toplu İş Sözleşmesinin 22/a. maddesinde; haftada kırkbeş saatten fazla yapılan her türlü çalışmaların fazla mesai sayılacağı, fazla mesai ücretlerinin saat ücretlerinin % 75 fazlası üzerinden ödeneceği, fazla mesailerin hesabında yarım saatten az sürelerin yarım saat, yarım saati aşan sürelerin bir saat olarak değerlendirileceği” kabul edildikten başka (f) fıkrasında aynen "günlük mesai tabi olmadan yangın gözetleme kulelerinde ve ilk müdahale ekiplerinde çalışan işçilerden idareye ait veya kiralık binalarda hizmete hazır halde bekletilenlere bu şekilde bekletilen her gün için günde üç saat fazla mesai ödeneceği, bunun dışındaki uygulanacak fazla çalışmalarda işverenin gerekli tedbirleri alacağı” kuralına yer verilmiştir. Açık olan bu düzenlemeye göre davacıya yangın sezonunda beklediği her gün için üç saat fazla mesai ödemesi yapılmalıdır. Toplu iş sözleşmesinde benzer şekilde, çalışılan ulusal bayram genel tatil günlerinin karşılığının da ikişer yevmiye olarak ödeneceği düzenlemesi mevcuttur. Yargılama sırasında alınan ve hükme esas kök rapor ile ek raporda, bilirkişi tarafından işverence sunulan puantaj kayıtları ile ödemelerin yer aldığı bordrolar karşılaştırılarak fark alacaklar bulunmuş, bunun dışında da yangın sezonunda her gün için üçer saat fazla mesai yapıldığı ve genel tatil günlerinde de çalışılmış olduğu kabul edilerek, ayrıca bir de belgesiz dönem için hesaplama gerçekleştirilmiştir. İş yerinin kamu kurumu niteliğinde olması, yapılan işin mahiyeti ve işverence uyuşmazlık konusu döneme ait tüm puantaj ve bordroların ibraz edilmiş olduğu dikkate alınarak, mahkemece sadece puantajlarda yer alan çalışma ve bordrolarda mevcut ödeme kayıtları dikkate alınarak, bir fark alacak bulunup bulunmadığı tespit ettirilmeli, puantajda çalışma kaydı olmayan dönemler için ayrıca alacak hesaplaması yaptırılmayarak ve belgeye dayalı hesaplama yapıldığından indirime gidilmeyerek söz konusu alacaklar hakkında bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 12.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.