Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9750 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 25289 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, fazla mesai ücreti, %5 faiz alacakları, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile vekalet ve yargılama gideri alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davanın reddini talep etmiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece davanın kabulü ile . İş Mahkemesinin 2010/229 esas, 2010/224 karar sayılı ilamında belirtilen alacaklardan davalının müteselsil sorumlu olduğu tespiti ile davalıdan tahsiline karar vermiştir.Temyiz:Kararı davacı ... davalı taraf kanuni süresi içerisinde temyiz etmiştir.Gerekçe:Basın işyerinde çalışanlarla çalıştıranlar arasındaki ilişkilerde uygulanan 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında ki Kanunda, (satış suretiyle de olsa) işyeri devri halinde devir tarihine kadar doğmuş işçilik alacaklarından sorumluluk esasları belirlenmemiştir. Bu durumda anılan yasaya tabi çalışanlar bakımından işyeri devrinin işçilik alacaklarına etkileri hususunda kanun boşluğundan söz edilir. Yasal boşluğun genel kanun niteliğindeki Borçlar Kanunu hükümleri ile doldurulması gerekir.Borçlar Kanunu'nun 179. maddesinde, “Bir mameleki veya bir işletmeyi aktif ve pasifleriyle birlikte devralan kimse, bunu alacaklılara ihbar veya gazetelerde ilan ettiği tarihten itibaren onlara karşı mamelekin veya işletmenin borçlarından mesul olur; şu kadar ki, iki yıl müddetle evvelki borçlu dahi yenisiyle birlikte müteselsilen mesul kalır; bu müddet muaccel borçlar için ihbar veya ilan tarihinden ve daha sonra muaccel olacak borçlar için de muacceliyet tarihinden itibaren işlemeye başlar” şeklinde kurala yer verilmiştir.Aynı şekilde 6098 sayılı yeni Türk Borçlar Kanunu'nun 198 ve devamı maddelerine göre de; borçlu değişmiş olsa bile, alacaklının borçlunun kişiliğine özgü olanlar dışındaki bağlı hakları saklı kalır. Bir malvarlığını ya da işletmeyi iktisadi bütünlük içinde tümüyle devralan, malvarlığındaki veya işletmedeki borçlardan sorumludur (TBK.nun 202. mad.).İşyerine ilişkin ihale sözleşmesinde, geçmiş dönem borçlarının ihale bedelinden ödeneceği, mevcut çalışanlar ve demirbaşların ihaleyi kazanan şirkete devrolunmuş sayılacağı, çalışanların bütün hak ve alacaklarından ihaleyi alan şirketin sorumlu olacağı düzenlenmiştir. Davacı, devir tarihinde bu işyerinde çalışmıyor olsa da, ihale sözleşmesine göre davalı şirket iktisadî bütünlük içinde tüm hak ve borçları ile birlikte işyerini devraldığından devir sözleşmesine mevcut ve doğacak borçların devir kapsamında olmadığı yönünde hüküm konulması, işçilik alacaklarının tahsilini olumsuz etkileyebileceğinden geçerli sayılmamalıdır. Çünkü devreden işverenin malvarlığı devir sebebiyle ortadan kalkmış, devralan işveren de devir anında doğmuş bulunan borçları ödememiş, aksine devir öncesi borçlardan sorumlu olmadığı yönünde devir sözleşmesine hüküm konulmuştur. Bu durumda iş sözleşmesinin feshinden sonra işyeri devri yoluyla mahkeme ilamlarının etkisiz kılınması imkan dahilinde olduğundan İş Hukukunun işçi lehine yorum ilkesi gereği olarak Borçlar Kanunu'nun 179. maddesi (6098 sayılı TBK.nun 198-202 nci maddaleri) çerçevesinde işçi yararına çözüme gidilmelidir. Yerel mahkemece bu esasların kabul edildiği emsal dosyalara göre karar verilmesi yerindedir.6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu 105 ve 113’üncü maddelerde dava türleri tanımlanmıştır. ... davası 6100 sayılı Kanun'un 105. maddesinde düzenlenmiştir. Davacının, talebinde davalının bir şeyi yapmaya, bir şeyi vermeye veya bir şeyi yapmamaya mahkûm edilmesini istediği dava türüne ... davası denir. ... davası sonucu kurulacak hüküm, İcra İflas Kanunu'nun 24. maddesi çerçevesinde icraya konu olabileceğinden, mahkemece açık ve tereddüt oluşturmayacak şekilde ortaya konulmalıdır.Somut olayda A. İş Mahkemesinin 2010/229 esas, 2010/224 karar sayılı dosyasındaki belirlenen alacaklardan davalının müteselsil sorumluluğun tespitine karar verilmişdir. Söz konusu dava dosyasında davanın tarafının olduğu, oluşturulan hükümden devir hükümleri nedeniyle sorumluluğun gerektiği, davacı tarafçada ... davası açıldığı, söz konusu hüküm İcra İflas Kanunu'nun 24. maddesi çerçevesinde icraya konu olabileceğinden, mahkemece açık ve tereddüt oluşturmayacak şekilde ... kararı verilmesi gerikirken tespit kararı verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 11.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.