Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 959 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 29768 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile izin ve ücret, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarını istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının emeklilik sebebi ile işten ayrıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir. Gerekçe:1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2.Davacı işçinin fazla çalışma ve hafta tatili çalışması yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği kabul edilmelidir.Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazı kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı ve hafta tatili çalışmasının yazılı belge ile ispatlaması gerekir.Hafta tatili çalışması ücreti bakımından da aynı esaslar geçerlidir.Somut olayda; davalı işveren yapılan işin baraj inşaatı işi olması sebebi ile mevsim şartlarına göre çalışma yapıldığını, kış aylarında inşaat işinin durduğunu savunmaktadır. Davacı, davalı işveren işyerinde iş makinesi operatörü olarak çalışmıştır.Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla mesai ve hafta tatili konusunda hesap yapılırken sadece davacı tanık anlatımları dikkate alınmış ve yaz-kış sezonu çalışma düzeni ayrımı yapılmakla birlikte, kış ayları olarak ocak ve şubat ayları kabul edilmiştir. Mahkemece, baraj inşaatı işinin kış sezonunda mevsim şartları dikkate alınarak fazla çalışma yapmaya uygun olup olmadığı değerlendirilmeli, uygun olmadığının saptanması halinde hangi kış aylarının çalışmaya uygun olmadığı belirlenmeli, nihayetinde tüm dosya kapsamı itibariyle davacıya fazla çalışma ve hafta tatili çalışması yaptırılıp yaptırılmadığı hususlarında bir sonuca varılmalıdır. Yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacının giydirilmiş ücret miktarının tespitinde taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının günlük üç öğün yemek ücreti de hesaba dahil edilerek tespit yapılmış ise de, tanık beyanlarından şantiyede kalan işçilere günlük üç öğün yemek verildiği anlaşılmakla birlikte, davacının şantiyede kalıp kalmadığı hususu araştırılmamıştır. Davacının şantiyede kaldığının tespiti halinde şimdiki gibi üç öğün yemek ücreti hesaba dahi edilmeli, aksi halde ise günlük bir öğün yemek ücreti hesaba dahil edilerek sonuca gidilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup kararın bu yönden de bozulması gerekmiştir. Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.