Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 954 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 29624 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatlarını istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalılar, davacının 02.01.2004 tarihinde işverene verdiği dilekçe ile yurt dışına gideceğinden iş sözleşmesinin sona erdirilmesini istediğini, bunun üzerine çıkışının yapıldığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir. Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz:Kararı davalılar temyiz etmiştir. Gerekçe: Davacı işçinin iş sözleşmesinin kim tarafından feshedildiği ve feshin haklı olup olmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Somut olayda; davacı işçi iş sözleşmesinin işverence haklı bir sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerken; davalı işveren, davacının 02.01.2004 tarihinde işverene verdiği dilekçe ile yurt dışına gideceğinden iş sözleşmesinin sona erdirilmesini istediğini, bunun üzerine çıkışının yapıldığını savunmuştur. Mahkemece davacının iş sözleşmesinin işverence feshedildiği gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı talepleri hüküm altına alınmıştır. Ancak dosya içerisindeki 01.01.2004 tarihinde elle yazılarak işverene verilen dilekçede “ 01.09.1998-02.01.2004 tarihleri arasında çalışmakta olduğu ... 'den yurt dışına gideceğimden dolayı iş hakkımın son verilmesini istiyorum. Gereğinin yapılmasını arz ederim. ” yazdığı, davacının adı ve soyadının da elle yazıldığı ve imzalandığı; yine matbu olarak düzenlenen ve 09.01.2014 tarihli ibranamede, “01.09.1998 tarihinden beri çalışmakta olduğum yukarıda adı ve adresi yazılı firmadan işten ayrıldığım 09.01.2004 tarihine kadar olan sürede adıma tahakkuk eden yevmiyelerimi, fazla mesai ücretlerimi hafta ve resmi tatil ücretlerimi, kıdem tazminatlarımı ve mevcut kanunlarla sağlanan diğer bütün haklarımı tamamen aldım. Adı geçen şirketten maddi manevi hiç bir alacağım kalmadığını beyan eder, ... ibra ederim.” yazdığı, ibranamenin de imzalandığı anlaşılmaktadır. Dosya içerisindeki istifa dilekçesi davalı tarafın savunmasını destekler nitelikte olup, mahkemece istifa dilekçesi üzerinde yeterince durulmamıştır. Davacı duruşmaya davet edilerek, istifa dilekçesindeki imzanın kendisine ait olup olmadığı sorulmalı, imzanın davacıya ait olduğunun anlaşılması halinde istifa dilekçesine üstünlük tanınarak davanın reddine karar verilmeli; imzanın davacıya ait olmadığının anlaşılması halinde ise şimdiki gibi davanın kabulüne karar verilmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.