Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9482 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 23828 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, izin ücreti, fazla mesai ile hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile izin, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarını istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının iş sözleşmesinin devamsızlık haklı sebebine dayanılarak feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı işçinin iş sözleşmesinin işverence devamsızlık hakl?? sebebine dayanılarak feshedilip feshedilmediği hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Somut olayda; davacı işçi, 19.07.2010 tarihinde geçirdiği iş kazası sebebi ile üç parmağının koptuğunu, kaza sonrası iş yerine gittiğini ancak davalı işverenin “biz seni çalıştıramayız” diyerek iş sözleşmesini feshettiğini ileri sürerken; davalı işveren, davacının 19.07.2010 tarihinde geçirdiği iş kazası sebebi ile parmaklarının kopmadığını ya da kırılmadığını, sadece derisinin soyulduğunu, bir süre sonra tamamen iyileştiğini, bu süreçte davacıya ücretinin tam olarak elden gönderildiğini, sezonda işe çağrıldığında gelmeyeceğini beyan ettiğini ve işi kendisinin bıraktığını, işverence iş sözleşmesinin feshedilmediğini, öyle olsa kanunun verdiği fırsatı yakalandığı anda 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/2-g. bendi gereğince fesih hakkını kullanılacağını, fesih niyetinde olunmadığı için devamsızlık tutanağı da düzenlenmediğini, tüm çağrılara rağmen işe dönmeyen rapor da sunmayan davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun'un 25/2-g. bendi gereğince haklı olarak feshedildmek zorunda kalındığını savunmuştur. Yargılama sırasında dinlenen davacı ve davalının ortak tanıkları dahi, davacının geçirdiği iş kazası sonucu sezon açılıncaya kadar evde dinlendiğini, bu sürede raporlu sayıldığını, ücretinin de ödendiğini, sezon açılınca işe çağrıldığını ancak “ben çalışamam” deyip işe dönmediğini beyan etmişlerdir. Bu durumda; geçirdiği iş kazası sonucu bir süre işe devam edemeyen, bu sürede ücreti işverence ödenen, iyileştiğinde ve sezon açıldığında da işe çağrıldığı halde işe dönmeyen davacının iş sözleşmesinin işverence devamsızlık haklı sebebine dayanılarak feshedildiğinin kabulü gerekir. Zira işverenin fesihten önce işe davet gibi kanuni bir zorunluluğu da bulunmamaktadır. İş sözleşmesi haklı sebeple işverence feshedilen işçi kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağından, davacının kıdem ve ihbar tazminat taleplerinin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.