Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 946 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 5797 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ : İstanbul 2. İş MahkemesiTARİHİ: 16/06/2011NUMARASI: 2011/156-2011/387Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.Davalı işveren iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiğini, fesih bildiriminin davacıya 25/01/2011 tarihinde yapıldığını ve davacının altı aylık kıdeminin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davacının fesih bildirimini 31/01/2011 tarihi itibariyle tebellüğ ettiği, bu nedenle de feshin bu tarih itibariyle gerçekleştiği, davacının altı aylık kıdeminin olmadığı yönündeki iddianın dosya kapsamına uygun düşmediği ve fesih bildiriminde fesih sebebinin açık ve kesin olarak belirtilmediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.Hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Taraflar arasında davacının altı aylık kıdeminin bulunup bulunmadığı ve dolayısıyla iş güvencesi hükümleri kapsamına girip girmediği uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanağı 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesidir.4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesinin birinci fıkrasına göre iş güvencesi hükümleri kapsamına girmek için en az altı aylık kıdeme sahip olmak gerekir. Aynı maddenin dördüncü fıkrasına göre altı aylık süre aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde geçen süre birleştirilerek hesaplanır. Sözü edilen maddenin ikinci fıkrasına göre altı aylık kıdemin hesaplanmasında aynı Kanunun 66. maddesindeki süreler dikkate alınır. Altı aylık kıdem şartını öngören hüküm nispi emredici olduğundan, daha az kıdem şartını öngören sözleşme hükümleri geçerli kabul edilmektedir.Altı aylık kıdem işçinin fiilen çalışmaya başladığı tarih ile fesih bildiriminin işçiye ulaştığı tarih arasında geçen süreye göre belirlenir. Somut olayda, davacının işe giriş tarihi 26/07/2010 olup, bu husus taraflar arasında ihtilafsızdır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının altı aylık kıdemi olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Dolayısıyla, fesih bildiriminin davacıya 25/01/2011 tarihinde yapılıp yapılmadığı konusunda taraflardan delilleri istenerek ve davacının tebellüğden imtina ettiğine ilişkin tutanakta ismi geçen mümzileri de dinledikten sonra davacının altı aylık kıdemi belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Bu nedenle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 31/01/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.