Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9187 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 31976 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, iş sözleşmesinin haklı sebep olmaksızın işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile izin alacaklarını aylık yüzde onbeş gecikme faizi ile birlikte istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı, ise davacının 20.12.2011 ve 21.12.2011 tarihlerinde devamsızlık yaptığını, dava dayanağı olarak sunulan 20.12.2011 tarihli imzalı belgenin içerisinin davacı tarafından haksız kazanç elde etmek amacı ile doldurularak sahte düzenlendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, talep edilen kıdem ve ihbar tazminatı ile izin alacağına 28.12.2011 tarihinden itibaren aylık yüzde onbeş gecikme faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir. Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında dosyaya sunulan imzalı yazışma formu adlı belgenin ödeme taahhüüd olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut olayda 20.12.2011 tarihli davalı şirkete ait imzalı yazışma formu adı altında belge mevcut olup; davacı 20.12.2011 tarihinde iş sözleşmesinin feshedildiğini, bu belge ile eksik yatırılan sigorta primleri dahil alacaklarının 27.12.2011 tarihinde banka hesabına yatırılacağına aksi takdirde her geçen ay için yüzde onbeş gecikme zammı ödeneceğinin davalı tarafından taahhüt edildiğini iddia etmiştir. Taraflar arasında düzenlenen 20.12.2011 tarihli anlaşma tutanağında öngörülen yüzde onbeş gecikme zammı niteliği itibari ile cezai şart olduğundan miktar gösterilip harcı yatırılmak sureti ile dava konusu yapılmadan hüküm altın alınması mümkün değildir. Öte yandan mahkemece hüküm altına alınan kıdem tazminatına bankalarca uygulanan en yüksek banka mevduat faizi; ihbar tazminatı ve izin alacağına ise kanuni faiz yürütülmesi gerekirken yüzde onbeş gecikme zammı ile tahsili şeklinde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 05.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.