MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı-karşı davalı, kıdem tazminatı, fazla mesai, yol ve yemek ücreti, asgari geçim indirimi, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile ücret alacaklarının ödetilmesine, davalı-karşı davacı ise eğitim gideri, cezai şart alacağı, ihbar tazminatı ile icra, inkar tazminatı alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, asıl davanın kabulüne, karşı davanın ise reddine karar vermiştir.Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı Karşı Davalı İsteminin Özeti:Davacı-birleşen dosyada davalı vekili davacının 2008 yılı Ağustos ayında davalı işyerinde maden arama personeli olarak çalışmaya başladığını, Mayıs/2012'deki son brüt ücretinin 5.630,43 TL olduğunu, ücretlerin banka hesabına yatırıldığını, davalı şirketin davacı ve diğer çalışanların iş şartlarını sürekli olarak zorlaştırdığını, piyasanın altında ücret verdiğini, süreç içinde astları üst konuma gelirken özlük haklarında iyileştirme yapılmadığını, işe giriş tarihinden yaklaşık iki yıl sonra şirket yetkililerince şirket personeline eğitim sözleşmesi ve fayda taahhütnamesi adı altında son derece ağır hükümler içeren bir metnin sanki işe girdikleri tarihte imzalanmış gösterilmek suretiyle imzalatıldığını, davacının da ekonomik şartlar ve iş bulamama kaygılarıyla bu metni imzaladığını, en son olarak 2012 yılı Haziran ayında işveren yetkililerinin davacıyı çağırarak yeni bir iş sözleşmesi yapmak istediklerini bildirdiklerinde davacının önceki durumundan da daha ağır şartlar içeren bir sözleşmeyi imzalamayacağını beyan ettiğini, bunun üzerine işverence "o zaman istifa et, Hazirana ilişkin ücretini ve kıdem tazminatını ödeyip çıkışını yapalım" dendiğini, şirket yetkililerince davacıya istifa dilekçesi imzalatıldığını, 06/2012 dönemine ait yemek, yol, arazi ikramiyesi, ücret, izin ücreti toplamını içeren 3.960,42 TL davacı alacağının bulunduğunun davalının kabulünde olduğunu, gerçek bir istifa iradesinin söz konusu olmadığını belirterek, 3.960,42 TL Haziran ayında çalıştığı süreye ait ücret, yemek, yol, arazi ikramiyesi ve izin ücreti, 50,00 TL kıdem tazminatı, 50,00 TL ulusal bayram ve genel tatil, 50,00 TL fazla mesai ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 05.03.2014 tarihinde kıdem tazminat talebini 11.026,36 TL, fazla mesai alacağı talebini 2.119,78 TL, olarak ıslah etmiştir.Davalı Karşı Davacı Cevabının Özeti:Davalı-birleşen dosyada davacı vekili davacının Jeoloji Mühendisi olarak 25.08.2008 tarihinde işe başladığını, 15.06.2012 tarihinde başka bir şirkette işe başlamak için istifa ettiğini, dava dilekçesinde yer alan sözleşmesinin sona erme şekli ile ilgili iddianın asılsız ve mantık dışı olduğunu, haklı sebebe dayanmayan istifa sebebiyle kıdem tazminatı ödenemeyeceğini, davacının aldığı eğitim ve tecrübesi sebebiyle şirketin yararına olmayan bir düşünce ile istifasını elinden almak gibi bir tutumun akıl ve mantıkla izah edilemeyeceğini, esasen davacının istifa etmeden 1-2 ay kadar önce işi yavaşlatmak, işleri eksik yapmak gibi tutum ve davranışlar içine girdiğini, 2012 yılı başında proje sorumlusu olarak terfi ettirilip maaşında artış yapıldığı halde davacının bilgisi dahilinde bazı görevlerinin başka bir mühendise verildiğini, böylece iş şartları ağırlaştırılmadığı gibi baskı da yapılmadığını, davacıya istediği rahat bir çalışma ortamının sağlandığını, davacıya her yıl maaş artışları yapıldığı gibi sağlık sigortası, hayat sigortası,bireysel emeklilik yaptırıldığını, primlerin işveren tarafından karşılandığını, davacının belirttiği 3.960,42 TL alacağın, davacı tarafından şirkete ödenmesi gereken ihbar tazminatı, eğitim gideri ve cezai şarttan mahsup edildiğini belirterek, davanın reddine karşı davalarının kabulüne karar verilmesini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, iş sözleşmesinin davacı tarafça, yeni sözleşme imzatılmak istenmesi sebebiyle fesh edildiği, şahsın işçilik ücretleri de tam ve zamanında ödenmemiş olduğundan haklı sebebe dayandığı, kıdem tazminatına hak kazandığı, davacının fazla mesai yaptığı, dava konusu ücret alacağının bulunduğu, ödendiğinin ispat yükümlüsü davalı işverenlikçe ispatlanamadığı, davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını ispatlayamadığı, davacının hak kazandığı dava konusu alacak miktarlarının denetime elverişli ve uygun bulunan bilirkişi raporu ile belirlendiği,Birleşen davanın, ilamsız icra takibine itirazın iptali talebi olduğu, itirazın süresinde yapıldığı, davanın süresinde açıldığı, takip talebinde belirtilen cezai şartın karşılıklık ilkesine uymadığından, şartlarının oluşmadığı, davalısı işçiden, iş sözleşmesini feshi haklı sebebe dayandığından, sözleşme hükümlerine göre eğitim gideri ve ihbar tazminatı talep edilemeyeceği, takibe itirazında haklı olduğu, takibin kötü niyete dayanmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedip feshetmediği ve davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.Somut olayda, davacının jeoloji mühendisi olarak, 25.08.2008- 15.06.2012 tarihleri arasında çalıştığı anlaşılmıştır. Mahkemece iş sözleşmesinin, davacı tarafça, yeni sözleşme imzatılmak istenmesi, işçilik ücretlerinin de tam ve zamanında ödenmemiş olması sebebiyle haklı sebeble feshedildiğinin kabul edildiği görülmüştür. Dosya kapsamından, davacının iddia ettiği 2012 Haziran ayında yeni bir sözleşme imzalatıldığı tespit edilememiştir. Yine dosyada mübrez, davalının bildirmiş olduğu çizelge, banka kayıtları ve Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre davacının her yıl için ücretinin artış gösterdiği tespit edilmiştir. Davacı, piyasanın altında bir ücretli çalıştığını, özlük haklarında iyileştirme yapılmadığını iddia etmiş ise de, bu doğrultuda ki iddiaların soyut nitelikte kaldığı, dosyada ispata yarar delil sunmadığı anlaşılmıştır. Yine davacının, 15.06.2012 itibariye işten kendi isteği ile ayrılmak istediğine ilişkin istifa dilekçesi vardır. Her ne kadar davacı, istifa dilekçesini ekonomik ve iş baskı ile imzaladığını beyan etmiş ise de, mesleği ve eğitim durumu birlikte değerlendirildiğinde istifa konusunda irade fesadına uğratıldığı ispatlanmamıştır. Davacının ağır şartlar içerdiği belirtilen eğitim sözleşmesi ve taahütnamesi konulu sözleşmenin 05.04.2010 tarihli olması karşıdına, feshin ise 15.6.2012 tarihli olduğu buna göre aradan uzun bir çalışma süresinin geçtiği görülmüştür. Bu doğrultuda, davacının iş sözlemeşmesini 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24. maddesi kapsamında değerlendirilebilecek şekilde haklı bir sebep olmadan feshettiğinin kabulü gerekmektedir. Davacının kıdem tazminatının reddi gerekirken, mahkemece yazılı gerkeçeyle kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.3-Davacının haklı bir sebep olmadan davalı işyerinde çalışırken işyerinden ayrıldığı, davacının ihbar süresi vermeden iş sözleşmesini feshettiği anlaşıldığından, mahkemece davalı- karşı davacı lehine ihbar tazminatının kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi hatalıdır.4-Davacının, davalı işyerinde çalışırken almış olduğu eğitimin giderleri konusu uyuşmazlık konusudur.İşverence işçiye masrafları işverence karşılanmak üzere verilen eğitim karşılığında, işçinin belirli bir süre çalışmasının kararlaştırılması mümkündür. İşçinin de verilen eğitim karşılığında işverene belirli bir süre iş görmesi, işverene olan sadakat borcu kapsamında değerlendirilmelidir. İşverenin toplu olarak verdiği eğitimler sebebiyle yapmış olduğu giderlerin işçi başına düşen tutarı, aynı dönemde eğitim alan işçi sayısına bölünmek suretiyle belirlenir.Somut olayda, mahkemece davalının eğitim giderine yönelik talepleri davacının haklı sebeplerle feshettiği gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Davacı davalı ile aralarında 05.04.2010 tarihli eğitim sözleşmesi ve taahhütnamesi başlıklı belgenin 3. maddesi ne göre; iş sözleşmesinin taahtünamde belirlenen sebeplerle sonlanması halinde, davalının vermiş olduğu eğitimlere ilişkin olarak yapılan harcamaların ve giderlerin, kişi başına düşen miktarını eğitimin bitiminden sonra çalıştığı süre ile orantılı olarak ödenmesi konusunda düzenleme yapılmış ve davacı tarafça imzalanmıştır davacı işyerinden 15.06.2012 taihinde, eğitim taahütnamesinde belirtilen süre dolmadan işyerinden haklı olmayan sebeplerle ayrıldığı sabittir. Dolayısıyla davalının, davacıya yapmış olduğu eğitim giderlerini talep etmekte hakkı olduğu anlaşıldığından davalının eğitim giderine ilişkin taleplerinin, davacının çalıştığı sürede dikkate alınarak eğitim giderinden şahsına düşen miktar oranlanmalı ve bu sonuca göre davalının ödeyeceği eğitim gideri miktarı belirlenerek kabülüne karar verilmesi gerekmektedir.5-Kabule göre de; davalının, davacının talep etmiş olduğu alacaklar için 3.960,00 TL miktarı kabul ettiğini beyanına karşın bu miktarın vekalet ücreti noktasında yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir.Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 22.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.