Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9057 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5925 - Esas Yıl 2016





Y A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, asıl ve birleşen davada, ödenmeyen işçilik alacakları, sigorta primlerinin gerçek ücretten yatırılmaması, işverenin kötü muamelesi ve baskısı sebebi ile iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile izin, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarını istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının istifa ederek işten ayrıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının istifa ederek işten ayrıldığı ve işçi feshinin haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraflarca temyizi üzerine Dairemizce sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, iş sözleşmesi işçi tarafından haklı sebeple feshedildiğinden kıdem tazminatı talebinin hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Bozmaya uyan mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Somut olayda, davalı vekili, mahkemece verilen ilk kararın davacı vekili tarafından icraya konulması sebebi ile bozma dışı kalan alacaklar bakımından ödeme yapıldığını ve mahkemece bozma sonrası aynı alacaklar yönünden yeniden hüküm kurulmasının tahsilde tekerrüre sebebiyet vereceğini savunmaktadır. İcra takibi tehdidi altında kalan yükümlünün, hükmün kesinleşmesinden önce, mahkemece hükmedilen miktarı ödemiş olması, aksi taraflarca açıkça kararlaştırılmadığı sürece, dava konusu uyuşmazlığı sona erdirmez.Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılması bu kısımların bağımsız bir şekilde onandığını göstermez, hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır.Bozma kararı üzerine önceki hüküm tamamen ortadan kalkar. Bu sebeple bozma kararından sonrada Mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddelerinde belirtilen unsurları taşıyacak şekilde yeni bir karar verilmek zorundadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 05.10.2011 tarihli ve 2011/20-607 esas-604 karar ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2012/9-851 esas 2012/705 karar 10.10.2012 sayılı kararlarında da bu ilkeler aynen kabul edilmiştir.Belirtilen sebeplerle; mahkemece bozma dışı kalan alacak talepleri yönünden bozma sonrasında da aynı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davalı vekilince bozma dışı kalan alacakların icra dosyasına ödendiği savunulduğuna göre, tahsilde tekerrüre sebebiyet vermemek şartıyla hüküm kurulmalıdır. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.Sonuç: Temyiz konusu kararın hüküm fıkrasında yer alan “4.710,57 TL fazla çalışma alacağının 100,00 TL sinin dava, bakiyesinin ıslah tarihi olan 07.01.2013 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin silinerek yerine “Tahsilde tekerrüre sebebiyet verilmemesi kaydıyla 4.710,57 TL fazla çalışma alacağının 100,00 TL sinin dava, bakiyesinin ıslah tarihi olan 07.01.2013 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ve “38.01 TL genel tatil alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin silinerek yerine “Tahsilde tekerrüre sebebiyet verilmemesi kaydıyla 38.01 TL genel tatil alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılarak hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.