MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, müvekkilinin 22.05.2008-16.10.2011 tarihleri arasında davalı şirkette aşçı olarak çalıştığını, müvekkiline son zamanlarda kendi işi haricinde iş yüklendiğini, koşullarının ağırlaştırıldığını ancak müvekkilinin bu duruma sabrettiğini, müvekkilini tazminatsız olarak işten çıkarmak maksadıyla davalı işverenin müvekkilinin yaptığı yemeği beğenmediğini, hakaret ve küfür ettiğini, müvekkilinin bu durum üzerine işverenleri şikayet ettiğini bu nedenle de iş sözleşmesinin feshedildiğini, müvekkilinin ihtarnamede iş sözleşmesini feshettiğini belirtsede ihtarın içeriğine göre de hakaret ve küfür edilerek kovulduğunu belirttiğini, müvekkilinin iş yerinde öğlen 13.30'da mesaisi başladığını ve gece saat 01.30-02.30 gibi işten çıktığını, mili bayramlarda sürekli çalıştığını dini bayramlarda ise bir veya iki gün izinli olduğunu geriye kalan sürede sürekli çalıştığını belirterek kıdem tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili, davacının 04.11.2008 tarihinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile yardımcısı olarak asgari ücret ile çalışmaya başladığını, davacının iş sözleşmesini 18.10.2011 tarihinde müvekkil şirket tarafından haklı nedenle feshedildiğini, davacının 16.10.2011 günü işveren vekili ...'in kardeşi l'in yemek siparişi verdiğini, yemeğin tam pişmemesi üzerinein mutfağı aradığını ve şikayetini bildirdiğini, davacının yüksek sesle tezgahları yumrukladığını ve misafire hakaret ettiğini, bu nedenle iş sözleşmesinin feshedildiğini, davacının çalıştığı şirketin otelinde parmak izi okuyuculu elektronik puantaj kaydının tutulduğunu, fazla mesai yaptığında ise bunun karşılığının kendisine ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının iş sözleşmesinin kim tarafından feshedildiği ve bu feshin haklı nedene dayanıp dayanmağı ile davacının fazla mesai yapıp yapmadığı noktalarındadır. Davacı vekili davacının iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini, davacının ihtarnamesinde iş sözleşmesini feshettiğini belirtmiş ise de ihtarın içeriğine göre işyerinden kovulduğunu belirttiğini beyan etmiştir. Davalı taraf ise davacının fesih bildiriminde belirtilen davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin işverence haklı nedenle feshedildiğini belirtmiştir. Dosyada bulunan ihbarnamede davacının işyeri yetkililerinin hakaret ve küfür içeren sözler söylemesi, görevi dışında işlerde çalıştırılmak istenmesi nedenleri ile iş sözleşmesini tek taraflı olarak feshettiğini belirterek kıdem tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarını talep ettiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkemece davalı tarafın iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ispatlayamadığı gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatına hükmedilmiş ise de;tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler, tanık beyanları ve davacının ihbarnamesi dikkate alındığında davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği anlaşılmaktadır. İş sözleşmesini fesheden taraf ihbar tazminatına hak kazanamaz. Hal böyle olunca mahkemece bu gerekçe ile davacının ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekli iken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.3-Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda puantaj kayıtları imzalı olmadığından değerlendirilmeyeceği belirtilerek, tanık beyanlarına göre davacının haftalık dokuz saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Davalı taraf işyerinde parmak okuma sistemi olduğunu ve buna göre çalışma saatlerinin belirlendiğini beyan etmiştir. Dosya kapsamında davacının imzası bulunmayan giriş çıkış saatlerinin belirtildiği kayıtların olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece bilgisayar ve sistem uzmanı bir bilirkişiye işyerinde inceleme yetkiside verilerek, davalı şirkette parmak izi okuma sistemi olup olmadığının tespit edilmesi, bu sistemin bulunması durumunda sözkonusu davacıya ait kayıtların değiştirilip değiştirilmediğinin belirlenmesi, bu tespitten sonra dosyadaki tüm deliller gözönüne alınarak davacının çalışma sistemine göre fazla mesai süresinin değerlendirilmesi gereklidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bu hususta ayrı bir bozma gerekçesi yapılmıştır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 04.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.