Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9039 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 32759 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, davacının davalı kooperatife ait işyerinde Noterliğinden düzenlenen, 24.09.1998 tarih, 41518 Y. numaralı vekaletname ile vekil olarak görevlendirildiğini, bu tarihten sonra davalı kooperatifin bazı işlerini vekil olarak () takip ettiğini, yönetim kurulunun talebi ile sözlü olarak yapılan anlaşma gereğince, 01.07.2000 tarihinden itibaren zaman ve sayı sınırlaması olmadan kooperatifin her konudaki hukuki danışmanlığı ( müşavirliğini ) yapmak ve gerek davalı kooperatifin açmış olduğu davalara katılmak, gerekse kooperatif hakkında açılan davalara katılmak suretiyle vekilliğine aralıksız devam ettiğini, dönemler içinde belirlenen aylık ücretlerini aldığını, sadece 2007 yılı Şubat ayına ait ücretinin ödenmediğini, yine aynı dönem içinde yönetim kurulu toplantılarına çağrı üzerine hukuk müşaviri olarak katıldığını, kooperatifin 28.01.2007 tarihinde yapılan genel kurulunda yönetim kurulunun değiştiğini, yeni yönetim kurulunun Noterliğinden gönderdiği, 27.02.2007 tarih, 3632 Y. numaralı azilname ile gerekçe gösterilmeden vekillik görevine son verildiğini, ihbar ve kıdem tazminatlarına hak kazandığını, 2007/Şubat ayı ücretinin, KDV dahil net 441,00 TL olduğunu, sayı ve zaman sınırlaması olmadan hizmet sözleşmesi ile çalıştığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ve ücret alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili, davacının. Noterliğinin 24.09.1988 tarih, 41584 Y.numaralı vekaleti ile kooperatif aleyhine açılacak davalarda vekil olarak tayin edildiğini, vekalet ilişkisi sona erinceye kadar her ay kararlaştırılan miktar maaşını aldığını, davacının davalı ile vekalet sözleşmesi devam ederken davacının kendisine ait büroda kendi mesleki faaliyetine de devam ettiğini günlük ve haftalık bir çalışması olmadığını vekillik yaptığı süre içinde sadece kooperatif aleyhine açılan üç davada kooperatifi vekil olarak temsil ettiğini, sigorta primlerini kendisinin ödediğini bu nedenle davacının işyerinde işçi olarak çalışmadığını, kıdem tazminatı yönünden gerekli yasal koşulların oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacının sürekli olarak çalıştığı, kooperatif yönetim kurulu tarafından belirlenen aylık ücretin her ay muntazam 01.07.2000 tarihinden 27.01.2007 tarihine kadar ( bu tarih dahil ) ödendiği, buna göre davacının davalı kooperatifte sayı ve zamanla sınırlı olarak çalışmadığı, bu nedenle taraflar arasındaki ilişkinin vekalet ilişkisi değil iş sözleşmesi ilişkisi olduğu, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar davalı tarafça temyiz edilmiştir.Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; davacının . Noterliğince düzenlenmiş olan 24.09.1998 tarih ve 41584 yevmiye numaralı vekaletname ile davalı kooperatife vekil tayin edildiği, 27.02.2007 tarihinde vekaletten azledildiği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık taraflar arasındaki ilişkinin hukuki niteliğine ilişkin olup davacı davalı kooperatifte iş sözleşmesiyle hukuki danışmanlığını (müşavirliği) yaptığını iddia etmiş, davalı kooperatif ise aradaki ilişkinin vekalet sözleşmesine dayandığını savunmuştur. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 8. maddesinde yapılan tanıma göre; “İş sözleşmesi bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. İş görme sözleşmelerinden olan vekalet sözleşmesi ile iş (hizmet) sözleşmesi arasındaki en önemli ve temel fark iş sözleşmesindeki bağımlılık unsurudur.Mahkemece, davacının sürekli olarak çalıştığı, kooperatif yönetim kurulu tarafından belirlenen aylık ücretin, her ay muntazam 01.07.2000 tarihinden 27.01.2007 tarihine kadar ödendiği, buna göre davacının davalı kooperatifte sayı ve zamanla sınırlı olarak çalışmadığı, bu nedenle taraflar arasındaki ilişkinin iş sözleşmesi ilişkisi olduğu kabul edilmiş ise de dosyada bu yönü açıklığa kavuşturacak nitelikte delil bulunmadığı gibi, mahkemece de davanın aydınlatılması bakımından gerekli araştırma yapılmamıştır. Somut olayda doğru sonuca varılabilmesi için davalı kooperatif ile davacı arasındaki ilişkinin ve davacı avukatın kooperatife vekil tayin edilmesine ilişkin olarak kooperatifin yönetim kurulunca alınmış karar bulunup bulunmadığı, davacı ile kooperatif arasında yazılı iş (hizmet) sözleşmesi yapılıp yapılmadığı, davacının kooperatifin iş organizasyonu kapsamı içerisinde yer alıp almadığı, davacının çalışma saatlerini ve çalışma düzenini kendisinin mi yoksa kooperatif tarafından mı belirlendiği, araştırılmalı, varsa bu hususlardaki tüm bilgi ve belgeler getirtilerek dosya kapsamına alınmalı, kendi bürosunda serbest avukatlık yapıp yapmadığı da araştırılıp bu husustaki bilgi ve belgelerde getirtilerek tüm deliller hep birlikte değerlendirmeye tabi tutulmalı, aradaki ilişkinin vekalet sözleşmesine dayandığının belirlenmesi halinde bu ilişkiden doğan uyuşmazlıkda iş mahkemesinin görevli olmadığı düşünülerek sonuca gidilmelidir.Mahkemece açıklanan tüm bu yönler dikkate alınmadan eksik araştırma ve inceleme ile yetersiz delillere dayanarak yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.