MAHKEMESİ : 18. İş MahkemesiDAVA : Davacı, ücret zammı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilin 6111 sayılı Kanun kapsamında K.. B..na bağlı işyerine nakil olduğunu, ....... Sendikası üyesi olduğunu ... Sendikası ile K.. B..nın bağlı olduğu ..................Sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden dayanışma aidatı ödeyerek faydalandığını, nakilden itibaren bir ay süreyle toplu iş sözleşmesinden faydalandığını, sonrasında faydalandırılmadığını, eşit işe eşit ücret ilkesine aykırı davranıldığını, müvekkilin ilk kez işe giren kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirterek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak; belediyedeki çalışmasından dolayı sosyal hakların kullandırılmasını, ücretin yürürlükteki toplu iş sözleşmesinin 26/G. maddesi gereğince zamlı olarak ödenmesi gerektiğinin tespitini, uygulanmayan ücret zamları karşılığı 200,00TL'nin en yüksek işletme kredisi faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini karar verilmesini talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının 01.11.2011 tarihinde............. Müdürlüğüne atandığını ve bu tarihte göreve başladığını, .... İş Sendikası ile idare arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden faydalanmak için başvuruda bulunduğunu, Kamu İşletmeleri İşverenleri Sendikasının toplu iş sözleşmesi yenileninceye kadar bir düzenleme yapılmasına gerek bulunmadığını belirttiğini, toplu iş sözleşmesinin 26/g. maddesindeki düzenlemenin ilk defa işe alınacak işçiler için yapıldığını, davacının devirle geldiği için bu maddenin uygulanamayacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının 16.11.2011 tarihli dilekçe ile dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesi hükümlerinden faydalanma talebinde bulunduğundan toplu iş sözleşmesi'nin 26/G. maddesi gereğince ücret farkı alacağının ödenmesinin gerekeceği, bu durumda davacının bilirkişi raporuyla brüt 1.949,66 TL ücret alacağı bulunduğu hesap ve tesbit edilmiş olup, davacının belirtilen bu alacağının dava dilekçesindeki talebiyle bağlı kalınmak suretiyle 200,00 TL'sinin dava tarihinden itibaren hesaplanacak en yüksek işletme kredisi faizi ile (toplu iş sözleşmesi'nde ücret ödeme günü kararlaştırılmadığından) birlikte davalı taraftan tahsiline, davacı tarafın fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının ise saklı tutulmasına karar verilmesi uygun bulunmuştur.Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Somut olayda, davacının Kürtül Belediyesi'nde çalışmakta iken 6111 sayılı Kanun'un uygulanması ile davalı idarenin bünyesinde çalışmaya başladığı, 15.11.2011 tarihinde Öz Büro İş sendikasına üye olduğu anlaşılmakla davalı idare işyerlerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinin 26. maddesinin “G” bendi ve ek 2. maddesinin davacı gibi nakille gelen işçiler bakımından uygulanma kabiliyetine sahip olup olmadığı uyuşmazlık konusunu oluşturmaktadır. Davalı iş yerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinin 26. maddesi ücret zammı başlığını taşımakta olup, söz konusu maddenin “A” bendi uyarınca toplu iş sözleşmesinin yürürlük tarihinde işyerinde çalışan işçilerin ücretleri iyileştirme adı altında ayarlanmıştır. Bu ücret baz ücret olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin “B”, “C”, “D” ve E bentlerinde ise yürürlük tarihinde ve altı aylık dönemlerde işyerinde çalışan işçilerin ücretlerine belirli oranda zam yapılması öngörülmüştür. Davacının uygulanmasını istediği toplu iş sözleşmesinin 26. maddesinin “G” bendine göre ise, “İşbu toplu iş sözleşmesinin yürürlük süresi içinde işe yeni alınacak işçiye kanuni asgari ücret ödenir. Bu işçinin deneme süresini başarı ile tamamlaması ve taraf işçi sendikasına üye olması halinde, üyeliğin sendikaca işverene bildirildiği tarihi takip eden aybaşından geçerli olarak ücreti; öğrenim durumu ile verilecek görev dikkate alınmak ve aynı görevde halen çalışmakta olan kıdemi en az işçiye ödenen ücretin %95'ini' aşmamak kaydıyla işverence belirlenir. Bu işçilere ayrıca işe alındıkları dönemin ücret zammı uygulanmaz. Ancak bu uygulama sebebiyle işe yeni girenlerin ücreti, aynı nitelikteki kıdemli işçinin ücretini geçemez.” denilmektedir. Yine toplu iş sözleşmesinin ek 2. maddesinde bir ücret skalası belirlenmiş olup, bu skalanın 01.07.2011 tarihinde bir kere uygulanacağı, 01.07.2011 tarihi itibariyle işçilerin oluşmuş olan zamlı günlük brüt çıplak ücretlerinin skaladaki kıdem ve eğitim durumlarına karşılık gelen ücretlerin altında kalan işçilerin ücretlerinin skaladaki ücretlere yükseltileceği kararlaştırılmıştır.Şu halde özel kanunlar gereğince nakille gelen işçilerin yukarıda belirtilen hükümlerin kapsamlarına girip girmediği çözülmesi gereken hukuki problemi oluşturmaktadır. Toplu iş sözleşmesinin lafzından düzenlemenin yeni giren işçiler için geçerli olduğu ifade edilse de kanun hükmü gereğince nakille gelmiş olan davacı gibi işçilerin, başka işyerinde kıdemi olmasına rağmen davalı kurumdaki yeni işe girmiş çalışanlardan bile daha olumsuz ekonomik haklara sahip olması düzenlemenin amacına ve eşitlik ilkesine uyguın düşmeyeceğinden davacının da "yeni işçiler seviyesinde" ücret zammına hak kazanacağı değerlendirilmelidir.Dosya kapsamında düzenlenen bilirkişi raporu ve mahkeme kararı da aynı yönde olup bu değerlendirme bakımından bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak davalı tarafın bilirkişi raporuna itiraz olarak ileri sürdüğü ve aynı zamanda temyiz sebebi olarak bildirdiği, davacının 15.04.2012 maaşında yapılan fazladan ödemenin içeriği irdelenmemiş, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere ilgili dönemde ödenmesi gereken yevmiye ücreti 48,44 TL olmasına rağmen 89,40 TL üzerinden ödeme yapılmış olmasının araştırılması, sonucuna göre ilgili toplu iş sözleşmesi içeriğine göre davacının alacağı bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, 18.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.