Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 877 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 9319 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı işçi, davalı işverence haklı bir sebep olmadan sözleşmesinin feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve fazla çalışma ücreti alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.Davalı işveren, davacının bir kısım çalışanlarla birlikte diğer çalışan bir işçi ile tartışmaları ve olayın büyümesi üzerine işi toplu olarak bıraktıklarını belirterek, koşulları oluşmayan alacak taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece işverenin işyerinde işçiler arasında meydana gelen tartışma sebebiyle istemeyenler işi bıraksınlar diyerek iş sözleşmesini feshettiği kabul edilerek, bilirkişi raporundaki hesaplanan alacakların kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar davalı vekilince süresinde temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.4857 sayılı İş Kanunu'nun 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.İş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı durumlarda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.Somut olayda davacının aylık 850,00 TL net ücretle çalıştığını iddia ettiği, imzalı ücret bordrolarında ise asgari ücret ile çalışıldığı, ... Ticaret ve Sanayi Odasının ücreti 599,00 TL, aynı yer Esnaf Odasının ise 700,00 TL olarak bildirdiği, bilirkişinin davacı, davacı tanıkları ve bir kısım davalı tanıklarının beyanına göre 850,00 TL ücretle çalışıldığını kabul ederek hesaplama yaptığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında ücretin uyuşazlık konusu olduğu ve temin edilen ücret bilgilerinin birbirlerini doğrulamadığı görülmekle, davacının 04.07.2008-28.04.2010 tarihleri arasındaki çalışma süresi ile işyeri kargo görevlisi işinde çalıştığı dikkate alındığında, kıdem ve işine göre 850,00 TL ücretle çalıştığının kabulü yerinde görülmemiştir. Mahkemece o yer Esnaf Odasının 700,00 TL net ücretine göre alacaklarının hesaplanması gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.