Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8379 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 28562 - Esas Yıl 2014





...DAVA : Davacı-karşı davalı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai ile harcırah alacaklarının ödetilmesine, davalı-karşı davalı ise ihbar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar vermiştir.Hüküm süresi içinde davalılar-karşı davacılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, davacının, davalılara ait iş yerinde 01.09.2008-01.06.2011 tarihleri arasında muhasebeci olarak çalıştığını, işverenin hakaret ve mesnetsiz iftiraları sebebiyle iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini, tazminat ve alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti ve harcırah alacağının faizleriyle birlikte davalılardan tahsilini istemiştir.Davalılar vekili, davacının, 01.09.2008-01.06.2011 tarihleri arasında çalıştığını, 01.06.2011 tarihinde son ücretini aldıktan sonra hiçbir mazeret bildirmeksizin iş yerine gelmediğini, ihtarnamesinden işe dönmeyeceği anlaşıldığından, 09.06.2011 tarihinde işten çıkışının yapıldığını, işverenin hakaret ve iftira ettiği hususunun doğru olmadığını, davacı işçiye karşı ... Mahkemesi'nin... esas sayılı dosyası ile 13.06.2011 tarihinde daval?? şirketin ihbar süresi alacağı için dava açıldığını belirterek, davanın reddini, ihbar tazminatı talebinin kabulünü talep etmiştir.Mahkemece, davacının, davalılara ait iş yerinde 01.09.2008-01.06.2011 tarihleri arasında çalıştığı, iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiği, kıdem tazminatına hak kazandığı, fazla çalışma yaptığı, işverenin ihbar tazminatı talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle işçinin açtığı davanın kısmen kabulüne, işverenin davasının reddine karar verilmiştir.Kararı kanuni süresi içinde davalılar temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların-karşı davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-İşçinin, iş sözleşmesini, kendisi veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde söz veya davranışları bulunan işveren sebebiyle feshedip feshetmediği ve fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususları taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. ./..4857 sayılı İş Kanunu'nun 24. maddesinin (II) numaralı bendinin (b) alt bendi gereğince, işverenin işçiye veya aile üyelerinden birine hakaret etmesi, sövme fiilini işlemesi, sarkıntılıkta bulunması, işçiye iş sözleşmesini haklı fesih imkânı verir. Şeref ve namusa dokunacak söz ve davranışların, işveren veya işveren vekili tarafından gerçekleştirilmiş olması hukukî sonucu değiştirmez. Bu eylemlerin Türk Ceza Kanununa göre suç teşkil etmesi de şart değildir.İşçinin ya da ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak söz, davranış veya eylemin, işverenin diğer bir işçisi tarafından gerçekleştirilmiş olması, kural olarak işçiye iş sözleşmesini haklı fesih imkânı vermez. Ancak, şeref ve namusa dokunan söz ve davranışlardan haberdar olan i??verenin, eylemin tekrarlanmaması yönünde gerekli önlemleri alması, işçiyi gözetme borcunun gereği olarak zorunludur.Somut olayda, davacının, 08.06.2011 tarihli ihtarname ile; “Şirketinizle devam eden iş aktim tarafımca 01.06.2011 tarihinde haklı olarak feshedilmiştir. 01.06.2011 tarihinde şahsıma yönelik hakaret ve mesnetsiz iftiralar ile gösterdiğiniz tutum ve davranışlar hakareti aşan boyuta ulaşmıştır. Şirket hakkında ... tarafından yapılan bir işlem nedeni ile hiçbir hak kaybına neden olmadığım halde sanki şahsımca şirketin hak kaybına neden olmuşum gibi hakaretler edilmiş, hatta ve hatta aleyhime bir beyan yazmam için tarafınızca şahsıma ağır baskı yapılmıştır. İş yerinde haksız olarak maruz kaldığım bu tutum ve davranışlar sonucu iş akti haklı olarak tarafımca feshedilmiştir. İş sözleşmesi haklı olarak feshedildiğinden iş Kanunu gereği hak ettiğim fazlaya ilişkin haklarım saklı kalmak kaydı ile kıdem tazminatı, ücret, fazla mesai, resmi ve dini bayramlar ve hafta tatili ücreti, yıllık" 2 izin ücreti alacaklarının 3 gün içinde .... hesabıma ödenmesini aksi halde iş bu alacakları tahsili için hakkınızda tüm yasal yollara başvurulacağını ihtaren bildiririm.” şeklinde beyanda bulunarak, iş sözleşmesini feshettiği, işverenin, iddiaların doğru olmadığını, davacının işi terk ettiğini ileri sürdüğü, davacı tanıklarının, olay ile ilgili davacıdan duyumlarını beyan ettikleri, davalı tanıklarının, hakaret olmadığını, davacının işi kendisinin terk ettiğini söyledikleri, dosya içeriğinden, ... ile davalı arasında yazışmalar yapıldığı ve şirketin borçlarının yapılandırıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece, iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından haklı sebeple feshedildiği kabul edilmiş ise de, davacının, fesih ihtarnamesinde ileri sürdüğü olayların gerçekleştiğini ıspatlayamadığı ortadadır. Bu durumda, davacı işçinin kıdem tazminatının reddi ile işverenin ihbar tazminatı talebinin kabulü gerekirken hatalı değerledirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.Öte yandan, mahkemece, davacı ve tanıklarının beyanlarına göre, davacının haftanın altı günü 09:00-21:00 saatleri arasında günlük oniki saat çalıştığı, birbuçuk saat ara dinlenmesinin düşülmesiyle haftalık onsekiz saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiştir. Kabul edilen çalışma gün ve saatleri doğrudur. Ancak, çalışma gün ve saatleri davacı tanıklarının beyanlarına göre belirlenmiştir. Tanıkların beyanlarından, davacı ile tüm çalışma döneminde birlikte çalışmadıkları anlaşılmaktadır. Buna göre, davacı tanıklarının ...kayıtlarına göre davalı iş yerinde davacı ile birlikte çalıştıkları süre belirlenerek, belirlenen bu süreler için fazla çalışmanın ispatlandığı kabul edilerek, diğer süreler için bu taleplerin ispatlanamadığından reddi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.