MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA : Davacı, ihbar, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatili, yıllık izin, hafta tatili ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili; davacının, davalıya ait işyerinde 2008 yılı Ağustos-2010 yılı Şubat ayları arasında 1.750,00 TL net ücret ve sefer başı harcırah ile çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini, tazminat ve alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti ve ücret alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan istemiştir.Davalı vekili; davacının işverene haber vermeden işi kendisinin terk ettiğini, kıdem ve ihbar tazminatı hakkının doğmadığını, herhangi bir alacağı olmadığını, davacının Ağustos 2008'den dava tarihine kadar kesintisiz çalışması olmadığını, işyerinde kesintili çalıştığını, asgari ücret aldığını, nakliye bedellerini vermeyerek ve habersiz işi bırakarak zarara sebep olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, davacının, davalıya ait işyerinde bir yıl altı ay süreyle 1.500,00 TL ücretle çalıştığı, iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğinin işverence ispatlanamadığından kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, ücret alacağı olduğu, takograf kayıtları ve tanık beyanlarına göre fazla mesai yaptığı, hafta tatili ve resmi tatillerde kısmen çalıştığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı kanuni süresi içinde taraflar temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti hesabı ile hafta tatili ücreti ile ulusal bayram genel tatil ücretinden takdiri indirim yapılması gerekip gerekmediği hususları taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücretinin son ücrete göre hesaplanması doğru olmayıp, ait olduğu dönem ücretiyle hesaplanması gerekir. Yargıtay kararları da bu yöndedir. Bu durumda bu alacakların hesabı için işçinin son ücretinin bilinmesi yeterli olmaz. İstek konusu dönemler açısından da ücret miktarlarının tespit edilmesi gerekir. İşçinin geçmiş dönemlere ait ücretinin belirlenememesi halinde, bilinen ücretin asgari ücrete oranı yapılarak buna göre tespiti gerekir. Ancak işçinin işyerinde çalıştığı süre içinde terfi ederek çeşitli unvanlar alması veya son dönemlerde toplu iş sözleşmesinden yararlanılması gibi durumlarda, meslek kuruluşundan bilinmeyen dönemler için ücret araştırması yapılmalı ve dosyadaki diğer delillerle birlikte değerlendirmeye tabi tutularak bir karar verilmelidir. Somut olayda, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının dönemsel ücretler dikkate alınarak hesaplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, son ücret üzerinden hesaplama yapılması hatalıdır.Öte yandan, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda takdiri indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Mahkemece, bu alacaklardan takdiri indirim yapılmamış ise de, bu alacaklar, takoğraf kayıtları ile davacı tanıklarının beyanlarına göre belirlenmiştir. Bu durumda, tanık beyanlarına göre belirlenen kısım için takdiri indirim yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.