Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 837 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 34829 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, fazla mesai, ücret, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, mobilya ustası olarak aylık net 800,00 TL ücret ile çalıştığını iş sözleşmesinin haksız şekilde feshedildiğini ileri sürerek, fazla çalışma, genel tatil ve ücret alacaklarını istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının kötüniyetli olarak düşük performans ile çalıştığını, gerçeğe aykırı hastalık raporları sunduğunu gelmediği günlerde başka işlerde çalıştığını uyarılara rağmen düzelme olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece verilen kısmen kabul kararı Dairemizce; davacının onaltıbuçuk saat fazla çalışma yaptığı halde ondokuz saat üzerinden yapılan hesaplamaya itibar edilerek karar verilmesi ve davacının bütün ücret farklarını aldığına ilişkin belge yönünden isticvap edilerek dinlenmesi; sunulan banka dekontlarına göre yapılan ücret ödemelerinin mahsup edilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek bozulmuştur. Bozmaya uyan mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir. Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Anayasa'nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hâkime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı da denilmektedir. Ancak, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesinde belirtilen hukukî dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir. Kamu düzeni ile ilgili olan bu hak çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. 6100 sayılı Kanun’un 27. maddesinin 1. maddesine göre; Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Söz konusu maddenin 2. fıkrasına göre ;Bu hak; a)Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını,b)Açıklama ve ispat hakkını,c)Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir.Dosya içeriğine göre; mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan araştırma sonucu ek bilirkişi raporu aldırıldığı halde davalı tarafa tebliğ edilmemiştir. Davalıya Anayasa’nın 36. maddesinde de açıklanan savunma hakkını kullanabilmesi için bozma sonrası aldırılan ek bilirkişi raporunun Tebligat Kanunu ve ilgili tüzük hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilmesi zorunludur. Kamu düzenine ilişkin bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozma sebebidir. Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 22.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.