Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8255 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 4466 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ : Ceyhan 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ: 25/02/2010NUMARASI: 2009/364-2010/102Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini istemiştir. Davalı işveren, davacının iş sözleşmesinin fesih bildiriminde belirtilen nedenlerle haklı olarak feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece 4857 sayılı yasanın 19/2. maddesine göre işçinin davranışlarından kaynaklana fesihte işçinin savunması alınmadan yapılan feshin geçersiz olduğu kanunda öngörülen usule uyulmadan yapılan feshin geçerli nedenlere dayanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne kara verilmiştir.Karar davalı işveren tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır. İş Kanunu’nun 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanunun 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.Dosya içeriğine göre, davalı şirketin .. Devlet Hastanesine Radyoloj hizmeti verdiği davacının davalı şirkette işçi olarak çalıştığı iş sözleşmesinin işveren tarafından ... devlet hastanesi başhekimliğinin 22/10/2009 tarihli yazısı üzerine iş aktinin sona erdirildiği 22/10/2009 tarihli yazı içeriğinden davacının ve M.S.adlı işçinin hastalara ve yakınlarına bağırarak saygısız davrandığı, hasta yakınlarının şikayetlerinin büyük çoğunluğunun görüntüleme merkezinde çalışan bu iki işçinin olumsuz davranışlarından kaynaklandığını tespit edildiği, adı geçen işçilerin çalışma huzurunu bozduğu ekip çalışmasının gereklerini yerine getirilmediği ayrıca hastane internet ağının kullanılarak film indirilip çoğaltılarak ticari kazanç elde ettiklerini tespit edildiği bu durumun hastane bilgisayar ağına virüs bulaşmasına neden olduğu başta hastane başhekimi olmak üzere hastane idaresine olur olmaz küfür ederek aşağılayıcı tutum ve davranışlar sergilendiğinin tespit edildiği ve bu iki çalışanın hastane görüntüleme merkezinde çalıştırılmasını istenmediğinin bildirildiği davalı işverenin de bu yazı üzerine davacının iş aktinin 25/ll.maddesi uyarınca haklı nedenle feshettiği anlaşılmaktadır.4857 İş Kanunu’nun 19’uncu maddesi düzenlemesi “Hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan bir işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi, o işçinin davranışına veya verimi ile ilgili nedenlerle feshedilemez. Ancak, işverenin 25’inci maddenin (II) numaralı bendi şartlarına uygun fesih hakkı saklıdır” şeklindedir. Davalı işveren iş sözleşmesini 4857 sayılı Yasanın 25/II. maddesine dayalı olarak feshettiğinden işverenin savunma alma zorunluluğu bulunmayıp, mahkemenin işçinin savunması alınmadan yapılan feshin 19/2. maddesine aykırı olduğu yolundaki gerekçesinde isabet yoktur. Ancak olayda haklı feshin koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, Hastane Başhekimliğinin 22/10/2009 tarihli yazı içeriğindeki eylemlerin sübut bulup bulmadığı dosya içeriğinden anlaşılamamıştır. Mahkemece bu durumda yapılacak iş; taraflardan delilleri istenip varsa tanıkları da dinlendikten sonra davacıya isnat edilen eylemlerin gerçekleşip gerçekleşmediği tespit edilerek, oluşacak sonuca göre feshin haklı yada geçerli nedene dayanıp dayanmadığının saptanmasından ibarettir. Eksik araştırmaya dayalı olarak, olayda uygulama imkanı bulunmayan 4857 sayılı Yasanın 19/2. maddesi uyarınca davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.