Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 817 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 34815 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine fesih tarihinden itibaren tahakkuk eden boşta geçen süre ve işe başlatmama tazminatını belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, iş sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davacının çalıştığı birimin tamamen kapatıldığı, bu sebeple artık eski biriminde çalışmasının mümkün olmadığı, başka birimlerde de değerlendirilmesinin mümkün olmüdığı gerekçesiyle davanın reddine kararı verilmiştir.Karar davacı vekili temyiz etmştir.Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, kanuni dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış imkanlarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini imkansız hale getiren iş yeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, iş yerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, iş yerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi iş yeri içi sebeplerdir.İşletmenin, iş yerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma imkanlarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Dosya içeriğinden, davacının iş sözleşmesi, çalıştığı birimin kapatılması, başka birimlerde değerlendirilme imkanı bulunmadığı şirkete bağlı birimlerde eleman fazlalığı olduğu gerekçeleri ile 4857 sayılı Kanun’un 17. ve 18. maddeleri uyarınca feshedildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, mahkemece davacının çalıştığı birimin tamamen kapatıldığı, eski biriminde çalışmasının mümkün olmadığı, davalı şirketin diğer birimlerinde işçi fazlalığı olduğu ve istihdam edilmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak davalı işyerinde alınan işletmesel kararın ve davacının çalıştığı birimin kapatılmasına yönelik değişikliğin kapsamının ne olduğu, davacının çalıştığı görev itibariyle bu durumdan nasıl etkilendiği, davacının görevine ihtiyaç olup olmadığı, iş gücü fazlası oluşup oluşmadığı, davalı tarafça alınan bu kararın tutarlı olarak uygulanıp uygulanmadığı konusunda somut olarak araştırma yapılmamıştır. Bu sebeple fesih bildiriminde yer alan hususların iş sözleşmesinin feshi için geçerli sebep oluşturup oluşturmadığı konusunda gerekirse bilirkişi incelemesi yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma sebebidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.