MAHKEMESİ: Adana 2. İş MahkemesiTARİHİ: 14/12/2010NUMARASI: 2010/341-2010/830Davacı, müvekkilinin iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, davacının iş sözleşmesinin, iş kanunu ve iş yerinde geçerli olan TİS hükümlerine uygun olarak, geçerli nedenle feshedildiğini, fesih işleminin ABD Hava Kuvvetlerinin kesin talimatı sonucu, davalı iş yerinde gerçekleşen zorunlu tensikat nedeniyle yapıldığını, davalının yaptığı iş gereği talimatların dışına çıkmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece istek kabul edilmiştir.Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.4857 sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış olanaklarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini olanaksız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğitereksorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.4857 sayılı İş Kanunu’nun 20.maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.Somut olayda davacının davalıya ait İzmir'de bulunan işyerinde çalıştığı dikkate alındığında, davalı işverenin ....'te bulunan işyerinde yapılan keşfe ve bu keşifteki tespitlere dayanılarak hüküm kurulması doğru olmamıştır.Mahkemece yapılması gereken iş, İzmir SGK'ya yazı yazılarak fesih öncesinde ve sonrasında davalının İzmir'de bulunan işyerine alınan ve çıkarılan işçileri de gösterir listelerin getirtilmesinden sonra davacının çalıştığı İzmir'de bulunan işyerinde üçlü uzman bilirkişi kurulu marifetiyle keşif yapılarak yukarıda açıklanan ilke ve esaslar doğrultusunda feshin geçerli nedene dayanıp dayanmadığının belirlenmesi, işverence fesih yapılırken iş sözleşmesinin feshedildiği tarihte işyerinde yürürlükte bulunan Toplu İş Sözleşmesinin 35.maddesinde belirlenen prosedüre uyulup uyulmadığının tespit edilmesidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması hatalı olmuştur.HÜKÜM: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 19/12/2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.