MAHKEMESİ :İş Mahkemesi AVUKAT ......DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, müvekkilinin davalıya ait iş yerinde 31.07.2010-20.01.2012 tarihleri arasında kaynakçı ustası olarak çalıştığını, .... ülkesindeki şantiyesinde çalışırken iş sözleşmesinin işverence haklı olmayan nedenlerle feshedildiğini, tazminatlarının ödenmediğini, onbeş günde bir gün dışında hiç dinlenmeden her gün 07:00-22:30 saatleri arasında bazen daha geç saatlere kadar çalıştığını, onbeş günlük sürede çalışmadığı günler bekçi olarak görevlendirildiğini, yıllık izin kullandırılmadığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili, davacının Irakta sıvacı olarak 550 USD ücret ile çalıştığını, davacının eşinin hastalığı sebebiyle 20.11.2011 tarihinden itibaren sekiz günlük izin aldığını, izin bitimi işe başlamadığını, devamsızlık tutunakları tutulduğunu, devamsızlığı sebebiyle iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, davacının çalışma düzenine göre çalıştığını ve fazla mesai yapmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasındaki uyuşmazlıklar davacının iş sözleşmesinin feshi,aldığı ücretin miktarı,fazla mesai yapıp yapmadığı noktalarındadır.Davacı iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini beyan etmiştir. Davalı taraf ise davacının yıllık izin dönüşü devamsızlık yaptığını ve bu sebeple iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini belirtmiştir. Dosyada kapsamında davacının 19.11.2011 tarihli izin belgesinde eşinin rahatsızlığı sebebiyle 28.11.2011 tarihine kadar izinli olduğu, davalı ./..işverence davacı hakkında 28.11.2011 tarihi ile 03.12.2011 tarihleri arasında devamsızlık tutanakları tutulduğu ve davalı işverenin davacı işçiye gönderdiği 27.01.2012 tarihli ihtarnamede bu devamsızlıklara ilişkin mazeret bildirmesini ve üç gün içinde işe başlamasını talep ettiği, davacı işçinin ise 20.01.2012 tarihli ihtarnamesinde iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini belirterek işçilik alacaklarının talep ettiği anlaşılmaktadır. Davacı tanıkları davacının 2012 Nisan ayında izne ayrıldığını izin dönüşü işe başlatılmadığını beyan etmişlerdir. Tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler, devamsızlık tutanakları ve ihtarname içeriği, tanık beyanları hep birlikte değerlendirildiğinde davacının iş sözleşmesinin devamsızlık sebebiyle işverence haklı nedenle feshedildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece bu gerekçe ile davacının kıdem ve ihbar tazminatının reddine karar verilmesi gerekli iken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.3-İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarım serbestçe kararlaştırabilirler.Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. İmzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, iş yerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.Somut olayda, davacı aylık 1.200,00 USD ücret aldığını iddia etmiş, davalı ise 550,00 USD ücretle çalıştığını savunmuştur. İşverence ibraz edilen sigortalı hizmet listesinde, davacıya fesih tarihinde 949,17 TL tahakkuk ettirildiği, 06.09.2010 tarihli yurt dışı hizmet sözleşmesinde ise, davacının ücreti 550,00 USD olarak belirtilmiştir. İşveren aleyhine davaları bulunan davacı tanıkları, davacının en son aylık 1.200,00 USD ücret aldığını beyan etmişlerdir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı tanıklarının beyanlarına göre, davacının 1.200,00 USD ücret aldığı kabul edilerek dava konusu alacaklar hesaplanmıştır. Emsal ücret araştırmasında.... davacının davalı firma ile aralarında imzaladığı maaş bordrosu üzerinden aylık net ücret alacağını bildirmiş olup bu araştırma yeterli değildir. Mahkemece, yukarıda açıklanan şekilde emsal ücret araştırması yapılarak sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bu hususta ayrı bir bozma gerekçesi yapılmıştır.4-Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının haftalık yirmidört saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Tüm dosya kapsamı, iş yerindeki çalışma saatlerine ilişkin belgeler ve tanık beyanları hep birlikte değerlendirildiğinde davacının haftanın altı günü 07:00-19:00 saatleri arasında günlük 1.5 saat ara dinlenme ile çalıştığı, buna göre haftalık onsekiz saat fazla mesai yaptığının kabulü dosya kapsamına daha uygun düşecektir. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 25.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.