Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 718 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 14641 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Batman İş MahkemesiTARİHİ: 16/04/2009NUMARASI: 2009/2-2009/443Davacı vekili; müvekkilinin davalı belediyede çalışmakta iken 3417 sayılı Kanun gereği maaşından her ay kesinti yapıldığı halde bu kesintinin işveren katkısı ile birlikte bankaya yatırılıp nemalandırılmadığını, tasarrufu teşvik kesintisi ve neması ödenmediğini ileri sürerek, tasarruf teşvik ve nema alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili, uyuşmazlığın çözümünde idare mahkemelerinin görevli olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının tasarrufu teşvik kesintisi ve işveren ve devlet katkısı asıl alacağını aldığını, nemaya ilişkin haklarını saklı tutmadığından nemayı talep edemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, 3417 sayılı Kanun'a göre davacı adına hesap açtırılıp işçi ve işveren kesintisi ile devlet katkısı yatırılarak nemalandırılmadığı, itiraz edilmeyen bilirkişi raporuna göre davacının alacağının bulunduğunun tesbit edildiği gerekçesiyle; davanın kabulüne, karar verilmiştir.Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, tasarrufu teşvik kesintisi ve katkı paylarının 3417 ve 4853 sayılı Kanun'lar gereğince ilgili banka hesabına yatırılmaması nedeniyle tasarrufu teşvik ve nema alacağının davalı Hazine Müsteşarlığından tahsiline karar verilmesi isteğine ilişkindir.Resmi Gazete'nin 14/10/2011 gün ve 28084 mükerrer sayısında yayımlanan Uyuşmazlık Mahkemesinin 20/12/2010 tarih ve 156–328 sayılı kararında da belirtildiği üzere, tasarrufu teşvik kesintilerinin ilgililerin iradeleri dışında, idarenin kamu gücü kullanılarak yapılması, konunun kamu hukuku alanına ilişkin olması gözetildiğinde, tasarruf kesintisi, kurum katkısı ve nemaların tahsili istemiyle anılan idarelere karşı açılan davaların görüm ve çözümünde idari yargı yeri görevlidir. Görev hususu dava şartlarından olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen dikkate alınmalıdır. Bu durumda, yargı yolu nedeni ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulmuş olması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 27.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.