MAHKEMESİ: Üsküdar 2. İş MahkemesiTARİHİ: 08/03/2010NUMARASI: 2009/1062-2010/199Davacı vekili; iş sözleşmesinin feshini haklı sebebe dayanmadığını ileri sürerek feshin geçersizliğin tespiti ile işe iadesine karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili; davacının gerek şirket çalışanlarına gönderdiği 01.10.2009 tarihli gerekse yöneticiler Y.O., M.S.Y., G.S.'a gönderdiği 12.10.2009 tarihli e-maillerdeki beyan, isnad ve tehditkar tutumunun bir işçinin işi ifası sırasında dürüst, iyiniyet ve ahlak kuralları içerisinde çalışması gerektiği ilkesi ile bağdaşmadığını, iş sözleşmesinin haklı nedenle fesh edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesin talep etmiştir.Mahkemece; davacının şirket içinde yaptığı görev ve deneyimli bir personel olmasına karşın çalışma arkadaşları ya da amirlerince usulüne uygun olarak yazışmadığı, özellikle 12.10.2009 tarihli Y.O., M.S.Y.ve G.S.'a hitaben yazılan e-postada savunmasını yasanın tanıdığı çevrede vermesi gerekirken bunu aşıp yer yer adı geçen kişileri ya da başka çalışanları suçlayıcı beyanlarda bulunduğu, bu durumun savunma sınırlarını aştığı, bu şekilde davacının ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davrandığı, yapılan feshin bu kapsamda geçerli olduğu kanaatine varılmakla davacının açmış olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.4857 sayılı İş Kanununun 25 /II-b maddesinde, İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması, işverene İş K. 25/II-b maddesi uyarınca haklı fesih imkanı verir. Bu eylemlerin Türk Ceza Kanununa göre suç teşkil etmesi de şart değildir.Somut olayda; davacının hiyerarşik kurallara aykırı olarak işyerinde çalışanlara gönderdiği elektronik posta üzerine işverence savunması istendiği, davacının yaptığı yazılı savunmasında, savunma sınırını aşarak şirketin ortakları ve üst düzey yöneticileri hakkında hukuk dışı işlemler yaptığına dair iddialarda bulunması nedeniyle iş sözleşmesinin İş Kanunun 25/II-b maddesi uyarınca fesh edildiği anlaşılmaktadır.Davacının yazılı savunmasında ortaya attığı olayların gerçeğe uygun olup olmadığı belli değildir. Bu iddialarla ilgili olarak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığında hazırlık soruşturması yapıldığı bildirilmiştir. Davacının söz konusu ihbar ve şikayetlerinin haksız olduğu tespit edilmeden iş sözleşmesini feshin haklı nedene dayandığı kabul edilemez. Bu nedenle ortaya atılan iddialarla ilgili olarak savcılıkça yapılan soruşturma sonucu beklenmeli, ceza soruşturması sonuçlandıktan sonra soruşturmaya ilişkin evrak getirtilmeli, bundan sonra tüm deliller yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak sonuca gidilmelidir.Mahkemece yukarıda açıklandığı üzere ihbar ve şikayetin gerçek olup olmadığı tespit edilmeden savunma sınırının aşıldığı gerekçesiyle davanın reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.