Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7149 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 4047 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Bursa 1. İş MahkemesiTARİHİ: 16/02/2010NUMARASI: 2008/1164-2010/65Davacı vekili, ...şirketi tarafından düzenlenmiş 09.09.2008 tarihli fesih bildirimi ile müvekkilinin iş akdinin 03.11.2008 tarihi itibariyle ekonomik nedenlerle feshedildiğinin bildirildiğini, müvekkilinin asıl işvereninin ....şirketi olduğunu beyanla feshin geçersizliğine, müvekkilinin işe iadesine, kararın kesinleşmesine kadar boşta geçen süre için 4 aylık ücret ve diğer haklarının tahsiline ve işe başlatılmaması halinde 8 aylık ücreti tutarından az olmamak kaydıyla tazminatın faizleriyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, devamında, .....A.Ş maddi hata sonucunda davalı olarak yazıldığını, doğrusunun .......A.Ş. olduğunu beyan etmiştir.Davalı ..... şirketi vekili; davanın yasal süresinde açılmadığını, davacının müvekkil şirketin çalışanı olmadığını, güvenlik hizmetlerin..... A.Ş'ye ihale ile devrettiğini davalı .....A.Ş. Ile dava dışı ....A.Ş. nin farklı şirketler olduğunu, ...nin devredilen işleri gereği gibi yapıp yapmadığının denetlenmesi amacına matuf görevlendirmelerin muvazaa belirtisi olarak kabul edilmeyeceğini bu nedenlerle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini beyanla davanın reddini istemiştir.Davalı ... şirketi vekili; davacının .....A.Ş. Çalışanı olduğunu,bu nedenle davanın husumetten reddi gerektiğini, davanın bir aylık yasal süresi içinde açılmadığını savunmuştur.Mahkemece; Davalı ...'nın çalışanı olmayıp davalı ....'nin çalışanı olduğu anlaşılan davacının sözleşmesinin haklı nedenle feshine ilişkin hiçbir delil bildirilmemiş olunması karşısında feshin haklı nedeni bu davalı tarafından kanıtlanmamış olduğundan tazminat tutarında 4 aylık ücret takdir edilmek suretiyle ....Şti. Yönünden açılan davanın reddi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir. Davalılar, davacının ......A.Ş. Çalışanı olduğunu, bu nedenle davanın husumetten reddi gerektiğini ileri sürmüştür. Dosyadaki mevcut belgeler ve bilgiler savunmayı destekler ve doğrular niteliktedir. Davacının şirketlerin ünvan benzerliği nedeniyle taraf sıfatında maddi hataya düştüğü açıktır. Bu nedenle davalının taraf sıfatında yaptığı düzeltme işleminin dikkate alınmamış olması hatalı olmuştur. Davacı tarafından yapılan düzeltmeye göre dava dilekçesi ve duruşma günü karşı tarafa tebliğ edilmeli, savunması alınıp delilleri toplandıktan sonra sonucuna göre feshin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı belirlenmelidir.Kabule göre de; davalılar arasında asıl işveren, alt işveren ilişkisinin geçerli olduğu belirtilmesine rağmen davalı .... Ltd. Şti. hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli görülmemiştir. Davalı tarafın yaptığı düzeltme isteğinin dikkate alınmaması hatalıdır. Ayrıca mahkemece davalılar arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisi geçerli kabul edilmesine rağmen davalı ....Ltd. Şti. hakkında davanın husumetten reddine karar verilmesi de isabetli görülmemiştir.Açıklanan tüm bu esaslar gözetilerek dava doğru tarafa yöneltilip, doğru tarafın esasa ilişkin savunması alındıktan sonra toplanacak delillere göre feshin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı belirlenerek hüküm kurulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle usul ve yasaya aykırı bulunan temyiz konusu kararın BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.