Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7077 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 12325 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: İskenderun İş MahkemesiTARİHİ: 07/05/2009NUMARASI: 2008/431-2009/359Davacı işçi, işe başlatmama tazminatı, boşta geçen dört aylık süre ücreti ile ihbar ve kıdem tazminatı ödetilmesini istemiştir.Davalı işveren vekili, İskenderun İş Mahkemesi'nin 2006/1393 Esas sayılı işe iade kararı sonucunda, davacının işe başlatılmak üzere başvuruda bulunduğunu, davacı işçinin mahkemenin işe iade kararına ve işverenin işe başlama davetine rağmen, işe başlamayarak iş akdini fesih ettiğini, bu nedenle haksız açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davacının işe davete rağmen işe başlamaması üzerine önceki feshin hukuki sonuç doğuracağı, işçinin yasal süresi içinde işverene başvurmakla İş Kanunu'nun 21. maddesinde belirtilen boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklara hak kazandığı, ancak tazminata işverence işe başlatılmaması halinde hak kazanılacağı, burada işverenin işe başlatmak için davacıyı işe davet ettiği, bu nedenle davacının tazminat talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile 4 aylık boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklara hükmedilmiştir.Kararı yasal süresi içinde taraflar temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-4857 sayılı İş Kanunu'nun 21. maddesinin 5. fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren 10 iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçeri bir feshin sonuçlarını doğurur.İşveren işe iade için başvuran işçiyi 1 ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde en az 4, en çok 8 aylık ücret tutarında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok 4 aya kadar ücret ve diğer hakları ödenmelidir. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğubaşvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir.Somut olayda, kesinleşen işe iade kararı, davacı işçiye 01.02.2008 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı işçi, 04.02.2008 tarihinde noter aracılığıyla davalı işverene işe iade başvurusunda bulunmuş, davalı işverene söz konusu başvuru 07.02.2008 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı işveren bir aylık süre içerisinde 28.02.2008 tarihinde noterden çektiği ihtar ile davacı işçiye tebliğden itibaren 5 gün içerisinde işbaşı yapmasını bildirmiştir. Davacı işçi, işverenin bu çağrısı üzerine işbaşı yapmak için işyerine gittiğini iddia ve ispat etmediği gibi, davacı vekili dava dilekçesindeki beyanında, işe iade başvurusu sırasında davacının başka bir iş yerinde çalışmakta olduğunu, davalının işe iadeden kaynaklanan 4 aylık ücreti ve işe iadeden kaynaklanan tazminat ve sendikal tazminatı ödememek için işe başlatma niyeti olmadan işe başlama çağrısı yaptığını belirtmiştir. Bu nedenlerle, işçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda, işverence yapılan fesih, 4857 sayılı İş Kanununun 21/5. maddesine göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın davacının boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklarının kabulüne de karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.