Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7076 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 36576 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA: Taraflar arasındaki, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi ve davalı avukatı tarafından duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 24.02.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat ... geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı işçi, iş sözleşmesinin davalı işverence haksız olarak fesih edildiğini ileri sürerek, ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti ve fazla çalışma ücreti alacakları istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı işveren vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı taraflar temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacıya bono ile (senetle) yapılan ödemelerin işçilik alacaklarına ilişkin olup olmadığı, buna bağlı olarak anılan ödemelerin hüküm altına alınan işçilik alacaklarından mahsup edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.Dosya içeriğinden, 20.01.2011 tanzim tarihli, 25.05.2011, 25.06.2011 ve 25.07.2011 vade tarihli alacaklısı davacı, borçlusu ... olan üç adet bono tanzim edildiği tespit edilmektedir. Davalı tarafından borçlu sıfatı ile 17.05.2011 ve 21.06.2011 tarihlerinde davacının banka hesabına 25.05.2011 ve 25.06.2011 vadeli bonoların tahsilâtı için 11.500,00 TL+11.500,00 TL olmak üzere toplam 23.000,00 TL kasadan senet tahsilâtı işlemi yapıldığı anlaşılmıştır. Öte yandan, davacı tarafça ... aleyhine 12.000,00 TL asıl alacak, 70,00 TL protesto bedeli ve 600,00 TL işlemiş avans faizi olmak üzere toplam 12.670,00 TL üzerinden takip başlatıldığı, ... İcra Müdürlüğünün 2011/12211 esas sayılı dosyasının borcunun ... tarafından ödendiğine, davacı ile davalı arasında herhangi bir alacak kalmadığına dair 16.09.2011 tarihinde davacı vekili tarafından ibraname tanzim edildiği görülmektedir.Hükme esas bilirkişi raporunda, davalı işverenlikçe anılan bonoların davacının kıdem tazminatı ile diğer işçilik alacakları karşılığı olduğu iddia edilmiş ise de, taraflar arasında yapılmış bir protokol bulunmadığı gibi, bono üzerinde de bu şekilde bir beyan bulunmadığından bahisle bono ile ödenen tutarların işçilik alacaklarından mahsup edilemeyeceği belirtilmiştir.Davacı vekili, davacının iş sözleşmesi feshedildikten sonra kendi nam ve hesabına “...” olarak çalışmaya başladığını, ancak davacı ile davalı aynı işi yapmaya devam ettiği için karşılıklı olarak alışverişlerinin devam ettiğini, senedin borçtan mücerret olduğunu, iş sözleşmesinin 2009 yılında feshine rağmen, bonoların 2011 yılında tahsil edildiğini, davacıya tazminatları karşılığında herhangi bir ödeme yapılmadığını beyan etmiştir. Davacı vekilinin bu beyanı ile ispat yükü yer değiştirmiş olup, bu konuda davacı tarafa açıklama yapması ve delil ibrazı için süre verilmeli ve sonucuna göre, dosyadaki tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna Aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.