Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7071 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 33472 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem, ihbar tazminatı, ücret alacağı, fazla çalışma ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 24.02.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat ... ile karşı taraf adına Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı işçi, davalı işveren tarafından iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ve ödenmeyen ücret Alacakları istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı işveren vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir.Gerekçe:1-İhbar tazminatı yönünden taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.İhbar tazminatı, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olduğu için, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. Yine, işçinin 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesi hükümleri uyarınca emeklilik, muvazzaf askerlik, evlilik gibi nedenlerle iş sözleşmesini feshetmesi durumunda ihbar tazminatı talep hakkı bulunmamaktadır. Anılan fesihlerde işveren de ihbar tazminatı talep edemez.Öte yandan, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesinin III. bendinde, işçiyi işyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya çıkması halinde işverenin derhal fesih hakkının olduğu açıklanmıştır.İşveren, iş sözleşmesinin zorlayıcı nedenlerle 4857 sayılı 25/III. bendi uyarınca feshi halinde, işverenin bildirim şartına uyma, ihbar tazminatı yükümlülükleri bulunmamaktadır. Ancak, zorlayıcı nedenlerle fesih halinde, 1475 sayılı Kanun'un 14. maddesi hükmü uyarınca işçiye kıdem tazminatı ödenmesi gerekir.Dosya içeriğinden, davalı tarafça, ...'da meydana gelen iç karışıklık sonucu işin durması nedeniyle davacının iş sözleşmesinin feshedildiği anlaşılmaktadır. Bu halde, iş sözleşmesi 4857 sayılı Kanun'un 25/III. bendi uyarınca feshedildiğinden, davacının ihbar tazminatı talebinin reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi hatalıdır.2-Ayrıca, taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı da uyuşmazlık konusudur.4857 sayılı Kanun'un 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine; dönemlere uyularak ödenmelidir. 4857 sayılı Kanun'un 32. maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.İş sözleşmesinin tarafları, asgari ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler.Dosyada mevcut davacının imzasını taşıyan ve inkar görmeyen 08.10.2010 tarihli ... yol inşaatı iş sözleşmesi ekinden, davacının günlük 8 saatlik çalışma karşılığı aylık ücretinin 1.724,14 Dolar olduğu; günde 10 saat çalışma ve ayda 2 gün tatil yapmak kaydı ile alacağı ücretin 2.500,00 Dolar olarak belirlendiği görülmektedir. Anılan sözleşme eki başlıklı belge dikkate alındığında, davacının 2 hafta tatili ve 10 saate kadarki çalışmaları karşılığı 2.500,00 Dolar ücret üzerinden kararlaştırıldığından, dava konusu alacakların bu belgede kararlaştırılan çıplak ücret olan 1.724,14 Dolar üzerinden hesaplanması gerekirken, 2.500,00 Dolar üzerinden hesaplanması da isabetsizdir.3-Öte yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkeme, iki tarafa eşit şekilde hukukî dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir. Anayasa'nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hâkime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı da denilmektedir. Ancak, hukukî dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir. Bu hak çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur.Somut olayda, ek dava dilekçesi davalı vekiline tebliğ edilmemiştir. Bu durumda, hukuki dinlenilme hakkını kullanabilmesi için davalı şirket vekiline ek dava dilekçesinin Tebligat Kanunu ve ilgili tüzük hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilmesi zorunludur. Kamu düzenine ilişkin bu yönün gözardı edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir. Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, davalı yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.