Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6971 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 35044 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, ücret alacağı, fazla çalışma, yıllık izin ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işverence haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının iş sözleşmesine haklı sebeple son verildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacının fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanması noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının gece vardiyasında 17:00-08:00 arası çalıştığı, bu çalışmanın bir gün çalışma bir gün istirahat şeklinde olduğu böylelikle davacının bir hafta üç gün, bir hafta dört gün olmak üzere ayda toplam ondört gün çalıştığı, buna göre davacının günlük fazla çalışma süresinin 7,5 (15 saat - 7,5 saat) saat, aylık fazla çalışma süresinin ise 105 saat (7,5 saat x 14 gün) olduğu kabul edilerek hesaplama yapılmış ise de; bilirkişi raporunda kanuni ara dinlenme süresi mahsup edilmeden hesaplama yapılması hatalı olmuştur. Kabul edilen çalışma süresine göre kanuni ara dinlenme süresi mahsup edilerek fazla çalışma ücreti alacağı hesaplanmalıdır.Ayrıca davalı işveren tarafından davacının çalışma dönemine ilişkin bir kısmı davacının imzasını taşımayan ücret bordroları ile banka kayıtları sunulmuştur. Ücret bordrolarına göre, bazı aylarda fazla çalışma ücreti tahakkuk ettirilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; her ne kadar fazla çalışma ücreti alacağının hesaplandığı 2010 Nisan-Haziran ayları ile 2012 yılı Mart-Nisan-Mayıs-Haziran aylarına ait dönem bordrolarına göre davacıya yapılan ödemelerin mahsup edildiği ve bakiye alacak miktarının tespit edildiği belirtilmiş ise de; anılan dönemde yapılan ödemelerin mahsup edilip edilmediği rapordan anlaşılmamaktadır. Mahkemece yapılacak iş, imzasız ücret bordrolarında tahakkuk olup da banka kayıtları ile uyumlu olan ödemelerin mahsup edilerek fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesinden ibarettir.Belirtilmesi gereken diğer bir hususta; davacının fazla çalışma ücreti alacağı hesaplanırken 12.06.2012-17.06.2012 tarihleri arası raporlu olduğu dönemin ve dosya kapsamına göre gece vardiyasında fiilen çalışmadığı tespit edilen sürelerin dışlanıp dışlanmadığı denetlenemediğinden, bu hususta bilirkişiden ek rapor aldırılmalı ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.