MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla çalışma, ücret alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı işçi, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, ücret alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı işveren vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir. Gerekçe: A-Davacı temyizi yönünden;Davacı vekili 11.12.2014 havale tarihli dilekçesi ile temyiz isteminden feragat etmiş olup, dosyada mevcut vekaletnamesinde feragate yetkisinin bulunduğu anlaşıldığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 432/4. maddesi uyarınca davacı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE;B-Davalı temyizi yönünden;1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir.Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.Somut olayda, , Dairemizin ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin incelemesinden geçerek kesinleşen emsal dosyalarda, davalıya ait aynı işyerlerinde çalışan işçilerin haftada dokuz saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek fazla çalışma ücreti alacakları hüküm altına alınmıştır. Bu durumda, emsal dosyalardaki çalışma sürelerine göre, davacının fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde haftada on sekiz saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek, fazla çalışma ücreti alacağına karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.3-Dava konusu fazla çalışma, ve genel tatil alacaklarının hesaplanma dönemleri bakımından taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Somut olayda, davacının, davalı işverenin .... ülkesinde bulunan işyerinde en son asfalt plent operatötü olarak çalıştığı sabittir. Davacının fazla çalışma, hafta tatil ve genel tatil alacağı taleplerinin tanık anlatımına göre hesaplanmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davalı vekili, söz konusu işyerinde yürütülen yol bakım ve onarım işinde, asfaltın etken maddesinin temininde yaşanan gecikmeler ve olumsuz hava şartları (kum fırtınası ve benzeri) sebebiyle ayın bir kısım günlerinde çalışma yapılamadığını savunmuştur. Bu savunmaya ilişkin olarak, bir kısım emsal bilirkişi raporları sunulmuştur. Mahkemece, fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacaklarına yönelik taleplerin değerlendirilmesinde, davalının savunması üzerinde durulmamıştır. Ayrıca, emsal dosyalardaki davacı tanıkları da hava şartları sebebiyle bazı günlerde çalışma yapılamadığını beyan etmişlerdir. Anılan sebeple, çalışma yapılamayan günlere ilişkin işverence sunulacak belgelere karşı davacı tarafın beyanları alınmalı, tanıklar yeniden dinlenilerek söz konusu belgelere ve çalışılamayan günlere ilişkin ayrıntılı bilgi ve görgüleri sorulmalıdır. Neticeye göre dosya kapsamı birlikte nazara alınarak fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacakları yeniden değerlendirilmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 4- Taraflar arasında davacının almış olduğu ücret uyuşmazlık konusudur.Somut olayda; mahkemece gerekçede, davacının net ücretinin 1.574,98 dolar giydirilmiş brüt ücretinin 1.714,98 dolar olduğu, belirtilmiş ise de bilirkişi raporunda davacının 2.200 USD ücret aldığı, bu ücretinin net miktarının 1.574,98 USD olduğu 90 USD yemek 50 USD barınma yardımı eklenerek 1.714,98 USD net giydirilmiş ücreti olduğu brüt giydirilmiş ücretinin ise brüt 2.610,55 USD olduğu kabul edilerek hesaplamalar buna göre yapılmıştır. Ancak davacı tanık beyanı, emsal dosyalarda davacı ile aynı işi yapılan tanık beyanları nazara alındığında davacının brüt 1.750 USD ücret aldığının kabulü dosya içeriğine uygun düşecektir. Alacak kalemleri bu ücret üzerinden hesaplanmalıdır.Öte yandan; davalı tarafça banka kayıtlarındaki aylık ücretin üzerindeki ödemelerin davacının fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacakları için ödendiği iddia edilmiştir. Bu durumda, mahkemece tespit edilen aylık ücret miktarı üzerindeki ödemelerin bu açıdan değerlendirilmesi ve hesaplanan alacaklardan mahsup edilmesi gerekmektedir. Her ne kadar yatan miktarlar değerlendirilmiş ise de belirlenen ücrete göre yeniden hesaplama yapılmalıdır.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 08.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.