Y A R G I T A Y İ L A M IDAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, müvekkilinin 11.07.2005 tarihinde davalı firmada işe başlayıp emekli olana kadar çalıştığını belirterek, kıdem tazminatı ile izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.Savunma hakkı, Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınmıştır. Söz konusu madde hükmüne göre, “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir”. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesi hükmünde de, davanın taraflarının, müdahillerin ve yargılamanın diğer ilgililerinin, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olduğu, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerdiği düzenlenmiştir. 6100 sayılı Kanun'un 280. maddesinde, bilirkişi raporunun birer örneğinin taraflara tebliğ edileceği; aynı Kanun'un 281. maddesinde, tarafların bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebileceği hükme bağlanmıştır.Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunun davalı vekiline usulüne uygun tebliğ edilmeksizin, mahkemece dava konusu alacaklar hakkında karar verilmesi, yukarıda açıklanan Anayasa ve Kanun maddelerine aykırıdır. Bu halde, mahkemenin davalı tarafın hukuki dinlenilme hakkını kullanmasına imkan tanıdığı ve adil bir yargılama yaparak sonuca ulaştığı söylenemez. Anılan sebeple, davalı vekiline bilirkişi raporu usulüne uygun tebliğ edilerek itirazlarını sunması için imkan tanınmalı; itirazlarını sunması halinde bu itirazlar doğrultusunda değerlendirme yapılmalı ve sonuca göre bir karar verilmelidir.Yukarıda yazılı sebepten, usul ve kanuna aykırı karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelemesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.