MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, hafta tatili ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti ile yıllık ücretli izin alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm ve davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında hizmet süresi ile ilgili uyuşmazlık bulunmaktadır.Somut olayda, davacı 2006 yılından beri davalı işveren yanında çalıştığını iddia etmektedir. Mahkemece, davacının çalışma süresi kurum kayıtlarına itibar edilerek 25.05.2007 ilâ 30.09.2012 tarihleri arası toplam 837 gün olarak kabul edilmiş ise de, karar dosya içeriğine uygun düşmemektedir.Dosya içeriğinde bulunan sigortalı hizmet döküm cetvelinden, davacının 03.10.2007 ilâ 31.10.2007 tarihleri arasında 1102302 sicil numaralı işyerinde çalıştığı ve anılan işyerinin de davalıya ait olduğu anlaşılmaktadır. Bu anlamda olmak üzere, belirtilen tarihler arası sürenin de çalışma süresine dahil edilerek alacakların belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.3-Dosya kapsamında bulunan, davacının Cumhuriyet Savcılığı'na davalı işveren hakkında verdiği şikayet dilekçesinde, ara dinlenme süresinin üç saat olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. Buna göre, fazla mesai hesabı yapılırken ara dinlenme süresinin üç saat olarak kabul edilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.4-Fazla çalışma ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarından takdiri indirim yapılması gerekip gerekmediği hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.Fazla çalışma ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti çalışmalarının uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde bu alacak miktarlarından indirim yapılması gerektiği Dairemizce istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak, fazla çalışmanın takdiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.Somut olayda, mahkemece, fazla mesai ve genel tatil ücreti alacaklarının tanık beyanlarına göre belirlenmesine göre, davacının hastalık, izin veya mazeret izni gibi nedenlerle çalışamadığı günler olabileceği dikkate alınmaksızın, söz konusu alacaklardan takdiri indirim yapılmaması doğru değildir.Yapılacak iş, yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda, davacının çalışma süresi de gözetilerek, uygun oranda takdiri indirim yapılmak suretiyle fazla mesai ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasından ibaret iken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.5-Hafta tatili gününde çalıştığını iddia eden işçi de, norm kuramı uyarınca bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Hafta tatillerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının haftada yedi gün çalıştığı kabul edilmiş, fazla mesai ücreti hesaplanırken haftalık çalışma süresinden 7,5 saat hafta tatili çalışması düşülerek hesap yapılmış, buna karşın davacının hafta tatili ücreti bulunmadığının kabulü doğru olmamıştır. Dosya kapsamı ve tanık beyanlarından, davacının hafta tatili günlerinde çalıştığı anlaşıllmaktadır. Bu itibarla, hafta tatili ücreti alacağının hesaplanarak hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.