MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, haftasonu çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret kesintisi, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalılar vekilleri, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz:Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Kıdem tazminatı, feshe bağlı haklardan olsa da, iş sözleşmesinin sona erdiği her durumda talep hakkı doğmamaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 120. maddesi hükmüne göre yürürlükte bırakılan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesinde kıdem tazminatına hak kazanabilmek için işçinin işverene ait işyerinde en az bir yıl çalışmış olması gerekir. 4857 sayılı Kanun'un 53. maddesinin birinci fıkrasına göre, işyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir.İşveren işe iade için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde en az dört, en çok sekiz aylık ücret tutarında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok dört aya kadar ücret ve diğer hakları ödenmelidir. Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının hizmet süresine boşta geçen süre eklenerek belirlenen çalışma süresine göre alacaklar hesaplanmıştır. Ancak, davacının işe başlama konusundaki davete rağmen işe başlamadığı taraflar arasında uyuşmazlık dışı olup, boşta geçen sürenin hizmet süresine eklenmesi hatalıdır. Davacının 26.04.2010-15.03.2011 tarihleri arasında davalılar yanındaki çalışma süresinin sekiz ay yirmibir gün olmasına göre, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretine hak kazanamayacağı açıktır. Şu halde, mahkemece kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.Diğer yandan, davacının hafta tatili ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının da çalıştığı süreye göre hesaplanması gerekirken, boşta geçen süre de ilave edilerek hesap yapılması hatalı olup, ayrıca bozma sebebi yapılmıştır.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.