Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6303 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 33106 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi AVUKAT ...DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, haftasonu tatili, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil, asgari geçim indirimi ile kötüniyet tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı işçi, ihbar, kıdem ve kötüniyet tazminatları ile yıllık izin ücreti, fazla ... ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, asgari geçim indirimi alacakları istemiştir.Davalı işveren vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,2-Taraflar arasında ücret alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu'ndan daha önce yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nda ücret alacaklarıyla ilgi olarak özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediği halde, 4857 sayılı Kanun'un 32/8. maddesinde işçi ücretinin beş yıllık özel bir zamanaşımı süresine tabi olduğu açıkça belirtilmiştir. Ancak, bu kanundan önce tazminat niteliğinde olmayan, ücret niteliği ağır basan işçilik alacaklarının, mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 126/1. maddesi uyarınca beş yıllık zamanaşımına tabi olacağı tartışmasız öğreti ve uygulama tarafından kabul edilmiştir. Fazla ... ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları da geniş anlamda ücret alacağı niteliğinde olup, beş yıllık zamanaşımı süresine tabidir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yürürlükte olduğu dönemde 319. madde hükmü uyarınca savunmanın değiştirilmesi yasağı cevap dilekçesinin verilmesiyle başlayacağından, zamanaşımı def'i cevap dilekçesi ile ileri sürülmelidir.Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda 6100 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamada, 317/2. ve 319. maddeler uyarınca ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı def'inde bulunulabileceği kabul edilmelidir. ./..-2-Somut olayda, 26.04.2013 tarihli ıslah dilekçesi davalı vekiline 10.05.2013 tarihli celsede elden tebliğ edilmiş olup, davalı vekili, aynı celse ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı def'inde bulunmuştur. Mahkemece, davalı tarafın ıslah dilekçesine karşı süresinde yaptığı zamanaşımı def'i değerlendirilerek, davacının dava tarihine göre, 11.01.2006 tarihinden önceki fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının zamanaşımına uğradığı kabul edilmesi isabetsiz olmuştur. Islahla talep edilen fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının ıslah tarihinden geriye doğru 5 yılın dışında kalan ve dava dilekçesinde talep edilen miktardan fazla olan kısmı zamanaşımına uğradığı kabul edilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Ayrıca, taraflar arasında davacının fazla ... yapıp yapmadığı ve hafta tatillerinde çalışıp ...dığı da uyuşmazlık konusudur.Fazla ... yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla ... alacağının ödendiği varsayılır.Fazla ...nın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle iş yerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla ...nın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla ... olup olmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında fazla ... ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla ... yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla ... alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla ...nın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla ...yı yazılı delille ispatlaması gerekir.Yukarıda fazla ...nın ispatı konusunda anlatılan ilkeler, hafta tatili günlerinde yapılan ...ların ispatı açısından da geçerlidir. Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının yılın tüm aylarında fazla ... yaptığı ve hafta tatillerinde çalıştığı kabul edilmiş ise de, dosya kapsamı, şahit beyanları, yapılan işin niteliği ve ... düzeni dikkate alındığında, davalıya ait iş yerinde yılın Aralık, Ocak, Şubat ve Mart aylarında fazla ... yapılmadığı ve hafta tatillerinde çalışılmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre, davacının fazla ... ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının hesaplanması gerekirken, fazla ... ücreti ve hafta tatili ücreti alacakları konusunda yazılı şekilde karar verilmesi de isabetsizdir. SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.