MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin ücreti, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, davacının, davalılara ait işyerinde Temmuz 2002 - Mart 2010 tarihleri arasında bekçi olarak asgari ücretle çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini, tazminat ve alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının faizleriyle birlikte davalılardan tahsilini istemiştir.Davalılar vekili, zamanaşımı definde bulunarak,davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, iş sözleşmesinin işverence haklı nedenle feshedildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamadığı, fazla çalışma yaptığı, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatillerde çalıştığı, yıllık izin ücreti alacağı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı kanuni süresi içinde taraflar temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı,fazla çalışma süresinden ara dinlenmesi düşülmesi gerekip gerekmediği, zamanaşımı defi sonrası hesaplamanın doğru yapılıp yapılmadığı ve işverence sunulan ödeme makbuzlarının dikkate alınması gerekip gerekmediği hususları taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.1-Mahkemece, davacı ... tanıklarının beyanlarına göre, davacının, 06.30-18.00 saatleri arasında günlük 11,5 saat çalıştığı, 1 saat ara dinlenmesinin düşülmesiyle günlük 10,5 saat, haftada 6 gün x 10,5 saat - 45 saat = 18 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiştir. Çalışma gün ve saatleri davacı tanıklarının beyanlarına göre belirlenmiştir. Tanıkların beyanlarından, davacı ile tüm çalışma döneminde birlikte çalışmadıkları anlaşılmaktadır. Buna göre, davacı tanıklarının ... Kurumu kayıtlarına göre davalı işyerinde davacı ile birlikte çalıştıkları süre belirlenerek, belirlenen bu süreler için fazla çalışmanın ıspatlandığı kabul edilerek, diğer süreler için bu fazla çalışma ıspatlanamadığından reddi gerekirken eksik inceleme hüküm kurulması hatalıdır. 2-Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanunu'nun 68. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan onbir saate kadar olan (onbir saat dahil) çalışmalar için en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir. Somut olayda, davacının günlük 11,5 saat fazla çalışma yaptığı kabul edildiğine göre, 1,5 saat ara dinlenme süresinin düşülmesi gerekirken, bir saat ara dinleme süresinin düşülmesi yanlış olmuştur.3-Davalı, banka kredi ödeme makbuzları sunarak, bu ödemelerin davacının alacaklarına karşılık ödendiğini ileri sürmüş olup,davacıdan ödeme makbuzları ile ilgili beyanı alınarak, ödemelerin kim tarafından ne karşılığı yapıldığı sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.4-Davalının ıslah dilekçesine karşı yaptığı zamanaşımı definin değerlendirilmesinde, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücretleri yönünden, davacının 01.03.2008 tarihinden önceki dönem için (24.08.2006-01.03.2008 arası dönem) dava dilekçesinde talep ettiği miktarların zamanaşımına uğramadığı kabul edilerek hesaplama yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.