MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı işçi vekili, davacının oğlunun düğünü için üç gün izin istediğini, iznin verildiğini ancak sonrasında 27.06.2011 tarihinde işyerine çağırılarak çıkışının verileceğinin söylendiğini, 28.06.2011 tarihinde işe gittiğinde davacıdan istifa dilekçesi alınarak işine son verdiğini beyan ederek kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının devamsızlık yapması sebebi ile iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davalı işverene usulüne uygun tebligatlara rağmen işyeri kayıtlarının ve cevapların sunulmadığı, delil gösterilmediği, bilirkişi raporu ve ıslah dilekçesinin tebliğinden sonra işyeri kayıtlarının sunulduğu, verilen kesin süreye rağmen zamanında kayıtların sunulmadığı, itirazın yapılmadığı, davalının kesin süreden sonra sunulduğu bu sebeple davalının savunma ve itirazlarına itibar edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir.Gerekçe: Tebligat yapılacak kişinin, tebliğ evrakında belirtilen adreste bulunmaması ve bu sebeple tebligat yapılaması halinde adres araştırması yapılmalıdır. Tebligatın muhatabı adresinde oturmakla birlikte, tebliğ yapıldığı sırada kendisi veya kendisi adına tebliği alacak kimseler adreste bulunmaz, kısaca adres kapalı ise, adreste bulunmama sebebinin komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti, meclis üyesi, zabıta veya memurlardan öğrenilmesi, tebliğ tutanağına yazılması ve beyanına başvurulan kişiye imzalatılması, imzadan çekinilmesi halinde tebliğ mazbatasına bunun da yazılması ve tebliğ evrakını dağıtan memurun imzalaması gerekir. Dağıtım saatinden sonra muhatap veya tebliği alacak kimseler dönecek ise, tebliğin 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre, birkaç gün adreste yoklar ise aynı Kanun'un 20. maddesine göre yapılacaktır. 21. maddeye göre yapılan tebligatta, 2 numaralı ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih tebliğ tarihi sayılırken, 20. maddeye göre tebliğde, tebliğ 2 numaralı ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihten itibaren onbeş gün sonra tebliğ edilmiş sayılacaktır. 2 numaralı ihbarname kapıya asılması dışında tebliğ evrakının dağıtım yapan memur tarafından muhtar, ihtiyar heyeti üyeleri, zabıta amir veya memurlarından birine imza karşılığı teslim edilmelidir. Kapıya yapıştırılan ihbarnameye de tebliğ evrakının teslim edildiği görevlinin adı ve soyadı yazılmalıdır. Tebliğ evrakını alan bu kişiler, tebligat evrakını muhataba teslim etmelidir. Ayrıca bu işlemlerden sonra tebliğ olunacak kişiye keyfiyetin haber verilmesi için en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya bildirim yapılması zorunludur. Tebligat işlemlerinde bu sıraya uyulmalıdır. Aksi halde tebliğ usulsüz ve geçersiz olur. Tebligat yapılacak kişinin nereye gittiği ve ne zaman döneceği belli değilse, tebligatı alacak kişi ölmüş veya gösterilen adreste daimi olarak ayrılmış ve yeni adresi de tebligat memurunca saptanmamış ise tebligat evrakına bu durum açıkça yazılmalı ve tebligat evrakı bila tebliğ çıkış merciine iade edilmelidir. 7201 sayılı Kanun’un 35/son maddesi ile daha önce tebligat yapılamayan adrese de aynı madde uyarınca tebliğ yapılma olanağı getirilmiştir. Buna göre taraflar arasında yapılan, imzası resmi makamlar önünde ikrar olunmuş sözleşmelerde belirtilen adresler ile kamu kurum ve kuruluşları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına, ticaret sicillerine ve esnaf ve sanatkârlar sicillerine verilen en son adreslerdeki değişiklikler hakkında da 35. madde hükümlerin uygulanmalıdır. Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde davalının adresi " ...ı merkez mahallesi ...caddesi ... iş merkezi no..." olarak bildirmiş, bu adrese yapılan tebligat davalının adresten ayrılması sebebi ile iade edilmiştir.....tarafından davalı şirketin adresi ".....i no 21/2 ..." olarak bildirilmiş mahkemece davalının bildirilen adresine Tebligat Kanunun 35. maddesine göre bilirkişi raporu ve ıslah dilekçesi eklenerek tebligat yapılmıştır. ....arafından bildirilen adrese Tebligat Kanunun 35. maddesine göre gönderilen davetiyede dava dilekçesi yer almadığından yapılan tebligat usulsüzdür. Saptanan bu durum karşısında mahkemece, davalı vekilinin 05.06.2013 tarihli dilekçesi dikkate alınıp işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 19.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.