Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6108 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 32578 - Esas Yıl 2013





...DAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra, inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı işçi, iş sözleşmesinin feshinin geçersizliğine ve işe iadesine dair kesinleşen mahkeme kararından sonra, süresi içinde başvurduğu halde işverence işe başlatılmadığını ileri sürerek boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatının tahsilini istemiştir.Davalı işveren vekili, davacının kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden sonra süresi içersinde işe başlamak için talepte bulunmadığını, bu sebeple feshin geçerli hale geldiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuştur.Kararı yasal süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir. İşe iade davası sonunda işçinin başvurusu, işverenin işe başlatmaması ve buna bağlı olarak işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 21 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren on iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçeri bir feshin sonuçlarını doğurur. Kanunda işçinin şahsen başvurması gerektiğine dair bir düzenleme bulunmamaktadır. İşçi, işe başlatılma konusundaki iradesini bizzat işverene iletebileceği gibi vekili ya da üyesi olduğu sendika aracılığı ile de ulaştırabilecektir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen görüşü bu yöndedir (Yargıtay HGK 17.6.2009 gün ve .....). İşveren işe iade için başvuran işçiyi (1) ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde en az dört, en fazla sekiz aylık ücret tutarında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok dört aya kadar ücret ve diğer hakları işçiye ödemek zorundadır. ./..İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Kanun'un 21 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir (Yargıtay 9.H....).İşe iade yönündeki başvurunun on iş günü içinde işverene bildirmesi gerekmekle birlikte, tebligatın postada gecikmesinden işçinin sorumlu olması düşünülemez.Somut olayda, işverence yapılan feshin geçersizliğine ilişkin mahkeme kararının 26.06.2012 tarihli Yargıtay ilamı ile onanmasına karar verilmiş olup, anılan karar bu tarihte kesinleşmiştir. Onama ilamının davacı vekiline 23.07.2012 tarihinde tebliğ edildiği, davacının 14.08.2012 tarihinde işe başlatılması için işverene talepte bulunduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, davacının kanunda belirtilen on günlük süre içerisinde işverene işe başlatılması için talepte bulunduğundan söz edilemez. Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerekirken hatalı yorum ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.