Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5849 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 35102 - Esas Yıl 2014





Y A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiDAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra, inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı Türkiye İş Kurumu vekili, davalı şirkete on kişiden fazla işçi çalıştırılan işyerinde, işçi ücretlerini PTT'ya da banka kanalı ile ödemediğinin tespit edilmesi üzerine idari para cezası uygulandığını, idari para cezasının tahsili için İcra Dairesinin 2012/1088 esas sayılı icra dosyası takip yapıldığını, ödeme emrine davalı tarafından haksız şekilde itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı şirket vekili ise, alacaklı kurumun mükerrer icra takibi yaptığını, mahkemenin görevli olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davanın kabulü ile itirazın iptaline, icra inkar tazminatı hükmetmeye yer olmadığına karar verilmiştir.Temyiz:Kararı, davalı vekili temyiz edilmiştir.Gerekçe:Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır.5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1. maddesine göre iş mahkemelerinin görevi, 4857 sayılı Kanun'a göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş sözleşmesinden veya 4857 sayılı Kanun'a dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesidir. İşçi sıfatını taşımayan kişinin talepleriyle ilgili davanın, iş mahkemesi yerine genel görevli mahkemelerde görülmesi gerekir.Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınmalıdır. Somut olayda taraflar arasında işçi ve işveren ilişkisi bulunmamaktadır. Davaya konu istek; idare tarafından davalıya verilen idari para cezasının tahsiline ilişkindir. 4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanunu'nun 20/son maddesi idari para cezalarının genel esaslara göre tahsil edileceğini düzenlemiştir. Buna göre uyuşmazlığın çözüm yeri yukarıda açıklanan hukuki olgular dikkate alındığında İş Mahkemesi olmayıp, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 2. maddesi gereğince genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 23.06.2010 tarihli ve 2010/9-314 esas, 2010/342 karar sayılı kararı da bu doğrultudadır. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esasına girilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.