Y A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem tazminatı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin kanuni şartları kazanmak suretiyle emekli olarak iş sözleşmesini feshettiğini ileri sürerek müvekkilinin hak kazandığı kıdem tazminatı alacağının ödenmesini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti:Davalı İ.. R.. vekili, husumet yokluğu sebebiyle davanın reddini istemiştir.Davalı .. Ltd. Şti. vekili, davacının iddia ettiği çalışma süresinin tamamında şirketleri bünyesinde çalışmayıp farklı taşeron şirketlerde çalıştığından bahisle davanın reddini savunmuştur.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davalı iş yerinde çalışan ve iş sözleşmesi emeklilik sebebiyle sona eren davacının kıdem tazminatı isteminin yerinde olduğu belirtilerek davalıların kıdem tazminatı alacağından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarına dair kabul kararı verilmiştir.Temyiz:Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir. Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı şirketin tüm, davalı Üniversite Rektörlüğü'nün aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "taleple bağlılık ilkesi" başlığını taşıyan 26. maddesinde "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." hükmüne yer verilmiştir.Somut olayda davacı dava dilekçesinde 01.03.2006-31.12.2012 tarihleri arasında davalı işverenlikte çalıştığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL kıdem tazminatının dava tarihinden itibaren hüküm altına alınmasını istemiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, davacının Sosyal Güvenlik Kurumu İşe Giriş Bildirgeleri ve Hizmet Döküm Cetveli kayıtlarına göre 01.01.2006-31.12.2012 tarihleri arasında davalı işverenlikte çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmış olup 15.10.2014 tarihinde davacı vekilinin sunmuş olduğu ıslah dilekçesi ile davanın miktarı bilirkişi tarafından bildirilen miktar oranında artırılmış ve dava tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi oranında faiz talep edilmiştir. Mahkemece, bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde 01.01.2006 tarihinden itibaren hizmet süresinin hesap edilmesi ve dava dilekçesi ile ıslah dilekçesinde dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi talebine rağmen sözleşmenin feshi tarihinden itibaren faize hükmedilmesi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "taleple bağlılık ilkesi" başlığını taşıyan 26. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.