Y A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : İş MahkemesiDAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra, inkar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, ödenmeyen kıdem tazminatı alacağı için Malatya .. İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı takip sayılı dosyası üzerinden davalı aleyhine takibe başladıklarını, itiraz üzerine takibin durduğunu iddia ederek haksız itirazın iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, iş sözleşmesinin davacının kıdem tazminatına hak kazanmaksızın feshedildiğini, ayrıca kıdem tazminatına hak kazandığına ilişkin yargı kararının da bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının ücret bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Temyiz:Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe:Taraflar arasında; davacının icra takibine itirazın dayanağını oluşturan kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı ve açılan itirazın iptali davasında icra inkar tazminatına karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktalarında uyuşmazlık bulunmaktadır. Dosya içeriğine göre davacı işçi, ücret alacağının ödenmemesi sebebi ile İş Kanunu'nun 24/II- (e) madde ve bendine göre iş sözleşmesini feshetmiştir. Davacının ücretinin ödendiğine ilişkin olarak dosya kapsamında imzalı ücret bordrosu veya ödeme belgesi bulunmamakla, davacı feshinin haklı sebebe dayandığı, bu itibarla kıdem tazminatına hak kazandığı anlaşılmaktadır. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda, davacının takip konusu kıdem tazminatı alacağına hak kazandığı tespit edildiği halde, bilirkişi raporuna göre itirazın iptali isteminin kabulü yönünde hüküm kurulması gerektiği halde reddine karar verilmesi hatalıdır.İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının kanunda gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilir. İcra inkar tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Alacağın likit olması şartıyla itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir.Somut olayda, bilirkişice yapılan hesaplama sonucu kıdem tazminatı belirlenmiş ise de, bu alacağa dayanak kayıtlar işverende bulunduğundan, bu haliyle alacak belirlenebilir nitelikte olup davacının icra inkar tazminatına dair talebinin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi hatalıdır.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.