Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5669 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6982 - Esas Yıl 2015





Y A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : İş MahkemesiTARİHİ : 04/06/2014DAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra, inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, davacının, 24.08.2011-12.12.2011 tarihleri arasında davalıya ait Ö.. K..nda trafik ve çevre bilgisi öğreticisi olarak çalıştığını, davalı tarafından ücretinin ödenmemesi sebebiyle iş sözleşmesinin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğini, ücret alacağı için Kazan İcra Müdürlüğünde 2012/496 esas sayılı takip başlattıklarını, takibe konu olan alacak miktarının 3.169,64 TL olduğunu, ancak davalı tarafından haksız olarak takibe itiraz edildiğini belirterek, takibin iptaline karar verilmesini, ayrıca % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, davalının Kazan İcra Müdürlüğünün 2012/496 esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 3.013,20 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, icra inkar tazminatı isteminin dava yargılamayı gerektirdiğinden ve alacak likit olmadığından reddine karar verilmiştir.Kararı davacı vekili süresinde temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında icra inkar tazminatının şartlarının oluşup oluşmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının kanunda gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilir. İcra inkar tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Alacağın likit olması şartıyla itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından söze konu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir. Somut olayda, uyuşmazlık konusunun ücret alacağı olduğu,ücretin miktarının ve ödenip ödenmediğinin işverence bilinebiliceği ortadadır. Bu durumda, dava konusu alacak miktarlarının tespitinin yargılamayı gerektirmediği ve likit olduğu gözetilmeden, inkar tazminatı isteminin kabulü yerine hatalı değerlendirme ile reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozma sebebidir.Ne var ki bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Temyiz olunan kararda hüküm fıkrasının 1. bendinin silinerek yerine,"a)Davalının Kazan İcra Müdürlüğünün 2012/496 esas sayılı dosyasında yaptığı itirazın 3.013,20 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, fazla talebin reddine,b)Davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin alacağın likit olması ve yargılamayı gerektirmemesi sebebiyle kabulüne; icra inkar tazminatının % 20 olarak belirlenmesine," kelime ve rakamlarının yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 25.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.