Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 559 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 28661 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan işverence feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Somut olayda, dava dilekçesinde, iş sözleşmesinin işverence haklı sebep olmadan feshedildiği iddia edilmiş; cevap dilekçesinde ise davacının 14.10.2010 tarihi ve sonrasında işyerine gelmediği, durum hakkında devamsızlık tutanakları düzenlendiği, iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan işçi tarafından feshedildiği savunulmuştur. Mahkemece, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmemesi sebebiyle iş sözleşmesinin işçi tarafından haklı sebeple feshedildiği kabul edilerek, kıdem tazminatı hüküm altına alınmış, ihbar tazminatı alacağı talebi ise reddedilmiştir. Dosya kapsamına ve özellikle dinlenen davacı şahidi ...'nin beyanına göre, davacının aylık ücret miktarının artırılmasını talep etmesi üzerine, iş sözleşmesinin işverence feshedildiği anlaşılmaktadır. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, fesihten sonra düzenlenen devamsızlık tutanaklarının, hukuken geçerliliği yoktur. Anılan sebeple, iş sözleşmesinin işverence feshinin haklı sebebe dayanmadığı anlaşılmakla, ihbar tazminatı alacağının da hüküm altına alınması gerekirken, yazılı gerekçeyle reddedilmesi hatalı olmuştur. 3-Davacının, ayın yirmi günü çalışma, takip eden on günü ise dinlenme usulünde çalıştığı dosya içeriğiyle sabittir. Mahkemece, on günlük dinlenme süresi içinde, hafta tatili izinlerinin toplu olarak kullandırılmış olduğu kabul edilerek, hafta tatili ücreti alacağının reddine karar verilmiştir. Ne var ki, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 46. maddesi uyarınca, hafta tatili izni, yedi günlük zaman dilimi içinde kullandırılması gerekli yirmidört saatlik kesintisiz izin olup, toplu olarak kullandırılması, kanunen geçerli bir kullandırım sayılamaz. Bu yönün nazara alınmadan sonuca gidilmesi hatalıdır. 4-Mahkemece, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına yönelik talepler bakımından, çalışmanın başlama ve bitiş saatleri, gece çalışması olup olmadığı, çalışılan 20 günlük sürenin ayın hangi kısmına denk geldiği hususlarında, görgüye dayalı bilgisi olması muhtemel davacı şahitlerinin ayrıntılı bilgilerinin sorulmaması hatalıdır. Belirtili yönlerden davacı şahitlerinin beyanlarına başvurulmalı, neticeye göre dosya kapsamı yeniden değerlendirmeye tabi tutularak sonuca gidilmelidir. Yukarıda yazılı sebeplerden, eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.