Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5497 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 32463 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :İş Mahkemesi AVUKAT ...DAVA : Davacı, toplu iş sözleşmesinden kaynaklı fark ücret ve diğer sosyal haklar alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, terditli olarak açtığı dava dilekçesinde 27.10.1992 tarihinde ... mevsimlik işçi olarak çalışmaya başladığını, 25.11.1992 tarihinden itibaren iş yerindeki yetkili sendika olan ... Sendikası üyesi olup toplu iş sözleşmesindeki haklardan yararlandığını, 02.08.2007 tarihinden itibaren de 5620 sayılı Kanundan yararlanarak iş yerinde kadrolu sürekli işçi olarak çalışmaya devam ettiğini ve halen çalışmakta olduğunu, dava tarihi itibariyle günlük brüt 54,10 TL ücret aldığını, kendisi ile aynı konumda olan (sürekli kadrolu işçi) ...'nin günlük brüt 63,31 TL, benzer konumda çalışan ünvansız- müteferrik-daimi işçi...ın günlük brüt 70,37 TL ücret aldıklarını, örnek olarak gösterilen diğer iki işçi aynı yada benzer işleri yapmalarına rağmen işveren tarafından kendilerine farklı ücretler ödendiğini, işverenin eşit davranma ilkesine aykırı uygulama yaptığını ileri sürerek, öncelikle; A- 2007 yılı ve öncesinde aynı işi yapan daimi işçi ücretleri ile geçici işçi ücretleri arasında farklılık yaratan davalı işverenin yarattığı bu farklı ücret uygulamasının yasaya aykırı olduğunun ve davacının ücretinin de daimi-müteferrik-ünvansız işçi ile eşit olması ve dava tarihi itibariyle günlük brüt ücretinin 70,37 TL'ye yükseltilmesi gerektiğinin tespitine, önceki yıllarda da aynı oranda yüksek ücret alması gerektiğinin tespitine karar verilmesini,Yine 5620 sayılı Kanun ile geçici işçilikten sürekli kadrolu işçiliğe geçirilen işçilerden bir kısmına işverence bölüm değişikliği yaptırılıp, sınav açılarak daimi kadrolu işçiler gibi ücret ödenmesi nedeniyle yaratılan eşitsizlikten dolayı davacının en azından daimi-müteferrik-ünvansız işçilerin konumunda olduğunun ve ücretinin de dava tarihi itibariyle günlük 70,37 TL'ye yükseltilmesi gerektiğinin ve önceki yıllarda da aynı oranda yüksek olması gerektiğinin tespitine karar verilmesini, ./.. -2-Bu haklı sebeplerle dava tarihinden geriye doğru eksik ödenen ücretlerine mahsuben 1.500,00 TL ücretin davalı işverenden en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte alınmasına karar verilmesini,Yine kanuna aykırı bu uygulama sebebiyle toplu iş sözleşmesindeki sosyal hak ve ödemelerden yararlandırılmayan ya da eksik yararlandırılan davacının bu haklardan daimi-müteferrik işçi gibi yararlandırılması gerektiğinin tespiti ile bu alacaklara ilişkin olarak da 500,00 TL'nin davalı işverenden hakediş tarihinden itibaren en yüksek işletme kredisi faiziyle birlikte alınmasına karar verilmesini, B-Yukarıda belirtilen istemler kabul edilmediği taktirde ise;Davacı ile aynı konumda 2007 yılı öncesinde geçici işçi, 2007 yılı sonrasında sürekli-daimi işçi statüsünde çalışan ve aynı işi yapan işçiler arasında yaratılan farklı ücret uygulamasının da yasaya aykırı olduğunun ve ücretlerinin- sosyal haklarının eşit olması gerektiğinin ve davacının ücretinin dava tarihi itibariyle günlük brüt 63,31 TL'ye yükseltilmesi gerektiğinin tespitine ve önceki yıllarda da aynı oranda yüksek ücret alması gerektiğinin tespitine karar verilmesini, Bu sebeple davacının dava tarihinden geriye doğru eksik ödenen ücretlerine mahsuben 1.500,00 TL ücretin en yüksek banka mevduat faiziyle, birlikte davalı işverenden alınmasına karar verilmesini, C-Davalı işveren tarafından yukarıda belirtilen her iki durum sebebiyle aynı işi yapan eşit koşullara sahip işçiler arasında farklılık yaratarak 4857 sayılı İş Kanunu'nun 5. maddesi uyarınca eşit davranma ilkesine aykırı ücret uygulaması sebebiyle 500,00 TL eşit davranmama tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte alınmasına karar verilmesini istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacıya 5620 sayılı Kanun ve toplu iş sözleşmeleri gereğince hak ettiği tüm ücret ve sosyal hakların eşit şekilde ödendiğini ve davacının hiçbir alacağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz:Kararı davacı ve davalı temyiz etmiştir. Gerekçe:Terditli dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 11. maddesinde “Davacı, aynı davalıya karşı birden fazla talebini, aralarında aslilik- ferîlik ilişkisi kurmak suretiyle, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Bunun için, talepler arasında hukuki veya ekonomik bir bağlantının bulunması şarttır. Mahkeme, davacının asli talebinin esastan reddine karar vermedikçe, fer'î talebini inceleyemez ve hükme bağlayamaz.” şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda; davacı işçi tarafından terditli olarak dava açılmış olup, dosya kapsamı ve verilen karardan, davacının hangi taleplerinin kabul hangi talebinin reddedildiği ve öncelikle davacının ilk talebi yönünden inceleme yapılıp yapılmadığı hususları denetlenememektedir. Yargılama sırasında dört farklı bilirkişi raporu alınmış olup, hükme esas alınan son bilirkişi raporunda tekrardan kaçınmak için bazı hususlara değinilmediği belirtilmekle birlikte, tüm raporlarda hangi işçinin hangi sebeple davacıya emsal alındığı ./.. -3-anlaşılamamaktadır. Bu sebeplerle; terditli olarak açılan davada öncelikle davacının ilk talebi incelenerek değerlendirme yapılması, ilk talebinin yerinde bulunmaması halinde ikinci talebinin incelenmesi ve ilk talep yönünden ret kararı verilmesi, tüm talepler yönünden davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fark alacağı bulunup bulunmadığının denetime elverişli bir bilirkişi raporu ile tespit edilmesi ve fark alacağı bulunduğunun anlaşılması halinde de bu durumun ayrımcılık tazminatına hükmedilmesini gerektirip gerektirmeyeceği hususunun yeniden bir değerlendirmeye tabi tutulması gerekirken; denetime elverişsiz bilirkişi raporları ile denetime elverişsiz şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 17.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.