MAHKEMESİ: Gebze 1. İş MahkemesiTARİHİ: 30/09/2010NUMARASI: 2009/797-2010/729Davacı işçi iş sözleşmesinin işverence sendikal nedenle feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine karar verilmesi, buna bağlı tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesi isteğinde bulunmuştur.Davalı işveren, iş sözleşmesinin davacının olumsuz davranışlarından kaynaklanan nedenlerle feshedildiğini, feshin sendikal nedene dayanmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece fesih için geçerli bir nedenin kanıtlanmadığı, feshin sendikal nedene dayandığı gerekçesi ile isteğin kabulüne karar verilmiştir.Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. Maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun “sendikaya üye olup olmama hürriyetinin teminatı” başlıklı 31. maddesini üçüncü fıkrasına göre; işveren, bir sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında işin sevk ve dağıtımında, işçinin mesleki ilerlemesinde, işçinin ücret, ikramiye ve primlerinde, sosyal yardım ve disiplin hükümlerinde ve diğer hususlara ilişkin hükümlerin uygulanması veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayırım yapamaz; beşinci fıkrasına göre; işçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin rızası ile iş saatleri içinde, işçi sendika veya konfederasyonlarının faaliyetlerine katılmalarından dolayı işten çıkarılamaz. Aynı maddenin altıncı fıkrasına göre ise; sendika üyeliği veya sendikal faaliyetlerden dolayı iş sözleşmesinin feshi halinde ise, İş Kanununun 18, 19, 20 ve 21. madde hükümleri uygulanır. Ancak, İş Kanunu'nun 21. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ödenecek tazminat işçinin bir yıllık ücret tutarından az olamaz.Dosya içeriğinden, davacının 14.05.2008 –05.09.2009 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde toz boya üretim işçisi olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin 05.10.2009 tarihli fesih bildirimi ile, davacının müdürü hakkında yanlış bilgi vererek müdür YongYun Kim'in pozisyonunu zedelediği, şirket personeline yanlış bilgi vererek organizasyon yapısının bozulmasına neden olduğu, şirketin belirlediği işçi sağlığı ve güvenliği için uygulanması istenen sabah sporuna katılmadığı nedenleriyle tazminatları ödenerek feshedildiği, iş akdinin feshedildiği tarihte işyerinde çalışan işçi sayısının kırkiki olduğu, SGK Başkanlığının 25/08/2009 tarihli yazısına göre 20/07/2009 tarihi itibari ile davalıya ait işyerinde Lastik-İş Sendikasına bağlı yirmiüç işçi bulunduğu, Lastik İş Sendikasının 20/07/2009 tarih ve 78919 sayılı başvurusuyla davalı işyerinde TİS imzalabilmek için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına başvurduğu, fesihten önce 1 kişinin, fesihten sonra oniki kişinin sendikadan istifa ettikleri, davacının işten çıkarılmasından sonra şirketin otomotiv ve satış departmanlarına uzmanlıkları konusunda istenilen niteliklere haiz toplam altı işçi alındığı,davacının çalıştığı toz boya üretim kısmına ise herhangi bir işçi alınmadığı,Gebze 7. Noterliği tarafından 20/07/2009 tarih ve 13051 yevmiye numarasıyla tasdikli "işçi sendikası kayıt fişine göre davacının 20/07/2009 tarihinde Lastik-İş Sendikasına üye olduğu anlaşılmıştır.Somut olayda, işverence iş akdinin davacının olumsuz davranışlarına dayalı olarak geçerli nedenle feshedildiğinin ileri sürülmesine rağmen, davacının savunmasının alınmaması nedeniyle mahkemece feshin geçersizliğine karar verilmiş olması isabetlidir. Ancak, davacının iş akdinin feshinden sonra da işyerinde sendikalı işçilerin çalışmaya devam ettikleri,işverenin sendikal hakların kullanmasını engellediğine dair C.Savcılığına suç duyurusu vs. yapılmadığı, davacının üyesi olduğu sendikanın işyerinde fesih tarihi itibariyle TİS yapma yetkisini kaybettiğine dair delil sunulmadığı anlaşıldığından sendikal tazminat şartlarının oluşmadığı düşünülmeden sendikal tazminat talebinin reddi yerine kabulüne dair yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun'un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.HÜKÜM : Yukarıda belirtilen nedenlerle; 1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, 2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE, 3-Davacının kanuni sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının fesih nedeni ve kıdemi dikkate alınarak dört aylık ücreti olarak belirlenmesine,4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine, davacının işe başlatılması halinde varsa ödenen ihbar ve kıdem tazminatının bu alacaktan mahsubuna,5-Alınması gereken 17,15 TL harçtan peşin alınan 15,60 TL nin mahsubu ile bakiye 1,55 TL nin davalıdan tahsiline, 6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.200. TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,7-Davacı tarafından yapılan 240,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak, oybirliğiyle 23.03.2012 tarihinde karar verildi.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
KİRA BORCUNA İTİRAZ • KİRA SÖZLEŞMESİ - İTİRAZIN KALDIRILMASI
(.Dava, itirazın kaldırılması ve temerrüt nedeni ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece uyuşmazlık yargılamayı gerektirdiğinden istemin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, 15.07.2010 tarihinde başlattığı icra takibinde 01.06.2009 başlang
Danışık nedeniyle icra takibinin iptalinin istenilmesi halinde iptali yerine icra takibinin davacı bakımından hükümsüz olduğuna karar verilmelidir.
Davacı K.. Mobilya San. Tic. A.Ş. vekili tarafından, davalılar E.. Ş.. vd. aleyhine 06/01/2011 gününde verilen dilekçe ile muvazaalı işlemin iptalinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27/07/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı E.. Ş..
ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna - istinaf süresi
MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİA) Davacı Talebinin Özeti:Davacı vekili, davalılara ait iki ayrı gayrimenkule ihtiyati tedbir konulmasına yönelik talebin reddine dair mahkemece verilen ara kararın hukuka ayrı olduğunu ileri sürerek, bahsi geçen ara kararın bozulmasını talep etmiştir.-B) Davalı Cevabının Öze
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?