MAHKEMESİ: Sakarya İş MahkemesiTARİHİ: 14/10/2010NUMARASI: 2010/380-2010/770Davacı vekili, davalı şirkette forklift operatörü olarak çalıştığını, davalı tarafın davacının iş sözleşmesini haksız olarak feshettiğini belirterek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.Davalı vekili davacının çalışması sırasında 29.01.2008, 07.08.2008, 18.12.2009 ve 31.12.2009 tarihlerinde tutanaklar düzenlendiğini ve ihtar aldığını, son olarak da çalışması sırasında forklift ile sensörlerin bulunduğu bölüme çarparak üretimin durmasına ve 16.320 koli üretimin yapılmamasına sebep olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, 25.03.2010 tarihinde meydana gelen olayla ilgili olarak davalı tarafın ibraz ettiği ve olay sırasındaki kamera kayıtlarına ilişkin görüntülerin 05.08.2010 tarihli oturumda Mahkemece izlendiğini, işçinin davranışı nedeniyle işçinin otuz günlük ücreti tutarından daha fazla bir zarar meydana geldiğini, tanık beyanları kamera kayıtlarıyla birlikte değerlendirildiğinde, Forkliftin geçebileceği alanın çok dar olduğunu, bu bölgede üzerinde olay sırasında arızalandığı belirtilen algılayıcıların bulunduğu kanatlı kapıların geçisi güçleştirdiğinin görüldüğünü, forkliftin çok dar olan bölgeden geçmesi sırasında kapılardan birinin çok hafif bir darbeye maruz kalması sonucunda olayın meydana geldiğini, davacı işçinin olayda iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilmesini gerektirecek nitelikte bir davranışının bulunmadığı İşverenin işin görülmesi sırasında bu gibi aksaklıkları önleyecek tedbirleri alması, çalışma ortamını işin gereği gibi görülebileceği şekilde düzenlemesi gerektiğini, diğer tutanaklara ilişkin olarak 18.12.2009 tarihinde işçinin verilen görevleri yapmaması olayında işçinin kusurlu olabileceği ancak altı günlük fesih hakkının davalı tarafından süresinde kullanılmadığını, işin yürütümü sırasında davacı İşçinin kusurlu davranışları bulunsa da bu davranışların iş sözleşmesinin feshedilmesini gerektirecek boyutta olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli veya haklı sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir. 4857 sayılı Kanun'un 25. maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (h) alt bendinde, işçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi hali mevcuttur. İşverenin yönetim hakkı kapsamında verdiği talimatlara işçi uymak zorundadır. İşçinin talimatlara uymaması işverene duruma göre iş sözleşmesinin haklı ya da geçerli nedenle fesih hakkı verir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.4857 Kanun'un 25 II- (ı) bendinde, işverenin malı olan veya eli altında bulunan makine, tesisat, başka eşya ya da maddelere otuz günlük ücreti tutarını aşacak şekilde zarar vermesi Halinde işverenin haklı fesih imkânının bulunduğu hususu düzenlenmiştir. İşçinin kusursuz olduğunun ortaya çıkması halinde işverenin haklı ve geçerli fesih imkânı olmadığı gibi, işçinin kusuru belli bir yüzde ya da belli bir oran olarak saptanmışsa; zararın miktarı da bu kusur nispetinde azaltıldıktan sonra otuz günlük ücreti aşıp aşmadığına bakılmalıdır. Otuz günlük ücreti tutarında bir zarar yoksa, iş sözleşmesinin feshi haklı neden olarak kabul edilmemelidir. Ancak otuz günlük ücretten az zarar nedeni ile işyerinde olumsuzluklara meydana gelmiş ve iş ilişkisinin sürdürülmesi işveren açısından önemli ölçüde beklenmez bir hal almış ise feshin geçerli nedene dayandığının kabulü gerekir. Zararın işçinin kasıtlı davranışından ya da taksirli eyleminden kaynaklanmasının herhangi farkı bulunmamaktadır. İşçinin kusuru ve zararı, ayrı ayrı uzman kişilerce belirlenmelidir.Somut olayımızda 12.12.2007- 29.03.2010 tarihleri arasında Forklift operatörü olarak davalı işyerinde çalışan davacının iş sözleşmesi; 29.01.2008 tarihinde forklift ile elektrik tabasına çarparak zarar vermesi nedeni ile, 07.08.2008 tarihinde forklift başında dikkatini dağıtacak duymasını engelleyecek şekilde telefon kulaklığı kullanması nedeni, 08.12.2009 yapmakla görevli olduğu ödevleri hatırlatıldığı halde yapmaması, 31.12.2009 tarihinde Bim ürünlerini düzensiz şekilde dizmesi, işini savsaması nedeni ile ihtarlar verildiği en son 25.03.2010 tarihinde krones hattı, paletayzır palet giriş bölümüne palet koyarken işine özen göstermesi dikkatli davranması konusunda defalarca uyarılmasına karşın sorumsuzluğu nedeni ile sparatör giriş bariyerine çarpması neticesinde üretimin üçyüz dakika durmasına seksenbeş palete zarar vererek 16.320 koli üretim yapılmamasına sebep olduğundan otuz günlük ücreti, ile ödeyemeyeceği maddi zarar verdiğinden 4857 sayılı Kanun'un 25. maddesinin II-ı-h bendine göre tazminatsız olarak fesh edilmiştir. Dosya içerisinde bulunan kamera kaydı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde davacının 25.03.2010 tarihinde gece mesaisinde forklift ile çalışmaktayken elektronik algılayıcıların bulunduğu kapıya çarparak üretimin durmasına neden olduğu ve zarar meydana geldiği anlaşılmaktadır. Tanıklar, geçişler sırasında aynı şekilde sıkıntılara maruz kaldıklarını beyan etmişlerdir. Davacının eyleminin feshi gerektirecek haklı ve geçerli neden teşkil edip etmediğinin belirlenmesi için, İş yerinde forklift için geçiş verilen alanın yeterli ölçüde bulunup bulunmadığının, davacının kusuru, varsa kusur oranı ve oluşan zarar miktarının kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması gerekir. Bu nedenle, gerekirse olayın meydana geldiği yerde iş güvenliği, makine mühendisi konularında uzman bilirkişi kurul aracılığı ile keşif yapılarak davacının kusurlu olup olmadığı tespit edilmeli, oluşan zarar ile varsa kusura isabet eden zarar miktarı belirlenerek, tespit edilecek zarar miktarı davacının otuz günlük ücreti ile karşılaştırılarak sonuca gidilmeli ve feshin geçerli nedene dayanıp dayanmadığına karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 23.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.