MAHKEMESİ: Milas 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ: 15/07/2010NUMARASI: 2009/23-2010/420Davacı işçi, iş sözleşmesinin davalı işverence geçerli bir neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliği ile işe iadesine karar verilmesini, buna bağlı işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen dört aylık ücret ve diğer haklarının belirlenmesi isteğinde bulunmuştur.Davalı işveren, operasyon yönetcisi olarak davacının görev yaptığı şubedeki gişe görevlisi Y. A.'ın müşteri hesaplarından zimmetine para geçirdiği yapılan teftiş sonucunda tespit edilmiş olup davacının yönetimi altındaki kişi üzerinde gerekli denetimi yapmadığı, bu şahsın kişisel ve mali durumundaki gelişmeler şube çalışanlarınca da bilindiği halde yöneticisi olan davacının aynı konuda zaafiyet gösterdiği, Y. A.'ın yıllık izin aktarımlarının da davacı tarafından diğer yıla yanlış yapıldığı, müşteri işlemleri üzerinde yeterli kontrolü sağlamadığından işyeri disiplin hükümlerine göre davacının iş sözleşmesinin bildirimsiz olarak sona erdirildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece zimmetine para geçiren gişe çalışanı hakkındaki olayın ihbarını davacının yaptığı ve zararın daha fazla olmasını önlediği, bu şahsın özel hayatındaki çarpıklıklarla yıllık izinlerinin kaydedilmesi gibi davacının bir görevi bulunmadığı ve şahsi dosyasında bir başka olumsuzluk bulunmadığı, olayda davcının bir ihmal ve kastının işveren tarafından tam olarak ortaya konulmadığı gerekçeleri ile davanın kabulü ile davacının işe iadesine karar verilmiştir.Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.İş Kanunu’nun 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanunun 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.Dosya içeriğinden, davalı işyerinde 01.07.2004 tarihinden beri şube oprasyon yetkilisi olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin Disiplin Komitesi Yönetmeliği gereği 4857 sayılı İş Kanunun 25/II maddesi gereğince haklı nedenlerle tazminatsız ve bildirimsiz olarak feshedildiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.Somut olayda davacının opersyon yetkilisi olduğu şubedeki müşteri hesaplarından usulsüz işlemler yaparak zimmetine para geçirdiği tespit edilen şahsın olayı hakkında yapılan işyeri teftişi sonuncunda özet olarak davacının bu şahsın işlemleri üzerindeki denetimi sağlamadığı tespit edilerek; İşyeri Dsiplin Komitesi Yönetmeliğinin 13. maddesinde belirtilen bankayı veya müşteriyi zarar uğratacak şekilde görevini kötüye kullanmak ve usul, mevzuat, emir, talimatlarla belirlenmiş olan yetkilerde aşım yaparak bankanın maddi zararına sebebiyet vermek veya önemli miktarda potansiyel risklere maruz bırakmak şeklinde tanımlanan eylemlere aykırı davranışta bulunduğu değerlendirmesi yapılarak iş sözleşmesi fesh edilmiştir. Davacının gişe görevlisinin üzerinde denetim eksikliği olarak belirlediği ve teftiş raporunda yazılı olan müşteri talimatı olmadan veya sahte talimatlarla vadeden önce kapama işlemi yapılmasında davacı ekran onayı verildiği şeklinde tanımlanan işlemelerin dayanakları belgeler ile davacının görev tanımı, Y. A.'a ait yıllık izin belgeleri bankadan getirtildikten sonra bankacılık konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yaptırılarak davacının söz konusu işlemlerde kusurlu olup olmadığının tespitinden sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi bozma nedenidir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz giderinin istek halinde ilgiliye yükletilmesine, 22.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.