Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5119 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 31810 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :İş Mahkemesi AVUKAT ...DAVA : Davacı, icra takibine yapılan itiratın iptali ile icra, inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, davalı işverene karşı ödenmeyen bütün alacakları için ayrı ayrı icra takibi yaptıklarını davalının icra takibine haksız itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının herhangi bir alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz:Kararı davalı taraf temyiz etmiştir. Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir2-Dava konusu; davacının işçilik alacaklarıyla ilgili olarak yapılmış olan icra takiplerine itiraz üzerine açılan itirazın iptali talebi ile icra inkar tazminatına karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının kanunda gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilir. İcra inkâr tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Özellikle, işçinin kıdemi, ücreti gibi hesap unsurları, işverence bilinen ya da belirlenebilecek hususlardır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 8. ve 28. maddelerinin, işverene bu gibi konularda belge düzenleme yükümü yüklediği de gözden uzak tutulmamalıdır. ./..Mahkemece, davacının bakiye ücret alacağına ilişkin talebi ile kıdem tazminatına yönelik talebini içeren icra takiplerine yapılan itirazların ipatli ile alacağın likit olması sebebiyle davalının %40 icra inkar tazminatı ödemesi gerektiğini belirtmiştir. Mahkemece davacının diğer takipleri ücret alacağına ve işveren tarafından taahhüt edildiği ileri sürülen alacağa ilişkin icra takipleri için ise; takipten önce davacıya ödeme yapılması ve sözleşmeden kaynaklanmayan bir talep olması sebebiyle davacı alacaklının kötüniyetli olduğu gerekçesiyle davalı lehine % 40 oranında tazminatına hükmedilmiştir. Dosya kapsamında; davacının talep etmiş olduğu ödül primine dair alacakların emsal dosya olan Dairemizin...karar sayılı ilamına istinaden mahkemece davalının da itirazları doğrultusunda yeniden değerlendirilerek karar verilmesi gerektiğinden mahkemce reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının kanunda gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilir. İcra inkar tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Özellikle, işçinin kıdemi, ücreti gibi hesap unsurları, işverence bilinen ya da belirlenebilecek hususlardır. 4857 sayılı Kanun'un 8. ve 28. maddelerinin işverene bu gibi konularda belge düzenleme yükümü yüklediği de gözden uzak tutulmamalıdır. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkar tazminatına hükmedilemez.Somut olayda davacının ücretinin miktarı ile ücret alacağı olup olmadığı uyuşmazlık konusu olup bu hususlar yargılama ve araştırmayı gerektirdiğinden alacak likit değildir. Bu sebeple davacı lehine icra inkar tazminatına ilişkin talebin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Yine davalı açısından tazminata hükmetmek için, davacıyı dava açmaya zorlayan takibin, haksız ve kötüniyetli olduğunun tespit edilmesi gerektiğinden dosya kapsamından davacının yapmış olduğu takip için haksız ve kötniyetli olduğu anlaşılamamıştır. Bu doğrultuda tarafların her ikisi lehine de %40 tazminatına hükmedilmesi hatalı olup bozma sebebidir.Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 17.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.