Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5117 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 25429 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi ... DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai, ücret, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, işçilik alacaklarının ödenmemesi nedeniyle haklı sebeplerle iş sözleşmesini feshettiğini, ödenmeyen kıdem tazminatı, yıllık izin,ücret, asgari geçim indirmi ve fazla çalışma alacaklarını davalıdan tahsilini istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davalının işyerini nedesiz olarak terkettiğini belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz:Kararı davalı taraf temyiz etmiştir. Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının aylık ücret miktarı noktasında toplanmaktadır.İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, iş yerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, iş yerinin özellikleri, emsal işçilere o iş yerinde ya da başka iş yerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir. - 2 -Çalışma yaşamında zaman zaman iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, iş yerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda şahit beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, iş yerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.Somut olayda; davacının, davalı şirkette çalıştığı anlaşılmaktadır. Davacı ile davalı arasında ücret konusunda uyuşmazlık bulunmasına rağmen mahkemece, emsal ücret araştırması yapılmadan hüküm kurulmuştur. Mahkemece öncelikle, işçinin meslekte geçirdiği süre, davalı iş yerindeki çalışma süresi, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek ilgili işçi ve işveren meslek kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı, daha sonra tarafların iddia ve savunmaları, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirilerek davacının gerçek ücreti tespit edilmeli ve bu ücret üzerinden hesaplama yapılmalıdır. yukarıdaki esaslara göre emsal ücret araştırması yapılması gerekmektedir. Eksik inceleme ile iddia edilen ücretin kabul edilip davacının taleplerinin hüküm altına alınması yerinde olmamıştır.3-Dava dilekçesinde, yemek veya sosyal yardım aldığına ilişkin olarak bir iddiasının bulunmadığı, ayrıca dinlenen tanıkların da buna ilişkin beyanlarının olmadığı anlaşılmıştır. Davacının tazminata esas ücretinin iddia ve ispat olmamasına rağmen yemek bedelinin de eklenmek suretiyle hesaplanması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.