MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ücret, fazla mesai ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı ... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin 2010 yılı Mart ayı ücreti ile fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi nedeni ile iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini belirterek kıdem tazminatı, 2010 yılı Mart ayı ücreti, fazla çalışma ve yılık izin ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.Davalı ... vekili davacının diğer davalı şirketin işçisi olduğunu, müvekkilinin işçilik alacaklarından sorumluluğu bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.Diğer davalı şirket, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanması noktasındadır. Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanunu'nun 68. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. 4857 sayılı Kanun'un 63. maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi onbir saati aşamayacağından, 68. maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok onbir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde onbir saate kadar olan (onbir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir. Dosya içeriğine göre, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, şahit anlatımlarına dayanarak, davacının haftanın iki günü izin kullandığı, dört gün 07:30-17:30 saatleri arasında, bir günde nöbete kalarak 22:00'a kadar çalıştığı ve haftada ortalama beş saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek fazla çalışma ücreti alacağı hesaplanmıştır. Davacının işe başlama ve işten çıkış saatleri konusunda mahkemece yapılan tespit ve değerlendirme dosya kapsamına uygun olmakla birlikte, davacı taraf ara dinlenmelerin kullandırılmadığını ispatlayamadığına göre, 07:30-17:30 saatleri arasında çalıştığı günlerde günlük bir saat ara dinlenme ile dokuz saat ve dört günde otuzaltı saat çalıştığı; nöbete kaldığı gün için birbuçuk saat ara dinlenmenin düşümü ile onüç saat çalıştığı haftada kırkdokuz saat çalışarak haftada dört saat fazla mesai yaptığı anlaşılmaktadır. Mahkemece bu yön gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, 16.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.